‘Bakteri’ kelimesi her ne kadar da, bizlere zarar verebilen tehlikeli bakterileri hatırlatsa da, aslında vücudumuzda bize fayda sağlayan birçok bakteri vardır. Özellikle son dönemde bağırsaklarımızda bulunan bakterilerin beslenme ve sindirim sistemine faydasının yanında başka birçok vücut fonksiyonuyla da  ilişkisi olduğu gösterilmektedir.

 

Bağırsak florası olarak da adlandırılan bu bakterilerin sağlıklı bir şekilde bağırsaklarımızda yaşaması, sağlıklı bir vücut için gereklidir. Bilinçsizce antibiyotik kullanımının bağırsak florasını ters yönde etkilediği bilinmektedir. Metabolizma işleyişini direkt olarak etkileyen bu bakterilerin özellikle obezite, diyabet ve kalp hastalıkları gibi hastalıklarla ilişkisi olduğu bilinmektedir.

 

Ayrıca geçtiğimiz yıl,  6 Kasım 2014 tarihinde Cell dergisinde yayımlanan bir çalışmada genetik bilgilerimizin bağırsak floramızı  şekillendirebileceğini göstermiştir. Julia K. Goodrich’in yürüttüğü çalışmada 416 ikiz birey incelenmiş ve  yüksek vücut-kitle endeksi ve obeziteyle ilişkilendirilebilecek bakteri türleri tespit edilmiştir. Örneğin, bağırsaklarında yüksek oranda Chirstensenella bulunan bireylerin vücut-kitle endekslerinin daha düşük olduğu gözlemlenmiştir. Bu bulgunun obezite tedavisinde faydalı  olabileceği düşünülmektedir.

 

Bu araştırmalardan 1 yıl sonra 5 Kasım 2015 tarihinde Science dergisinde yayımlanan 2 araştırmada ise  bağırsak florasının kanser tedavisinde önemli bir rol oynadığını  göstermiştir. Laurence Zitvogel önderliğinde Fransa’da yürütülen çalışmada bu ilişki incelenmiştir. İleri derecede melanoma (bir çeşit cilt kanseri) hastası kişilere verilen ipilimumab tarzı ilaçların  bağışıklık sistemini aktive ettiği ve böylelikle vücudun kanserle savaştığı  bilinmektedir. Bu ilacı kullanan bazı hastaların bağırsakları kötü yönde etkilenmiştir. Fareler üzerinde yapılan deneylerde bunun sebebinin sağlıklı bir bağırsak florasının eksikliği olduğu kanıtlanmştır.

 

Yine aynı tarihte yayımlanan bir diğer çalışmada ise farklı bağırsak floralarına sahip farelerin  kanser ilerleyişinin farklı olduğu gözlemlenmiştir. Chicago Universitesi’nde Thomas Gajewski önderliğinde yürütülen çalışmada Bifidobacteria isimli bakterilerin daha güçlü bir bağışıklık sistemi oluşturduğu ve böylelikle tümör gelişimini ya vaşlattığı  görülmüştür. İlerleyen yıllarda bu tarz bakteriler içeren probiyotik besinlerin kanser tedavisine yardımcı olabileceği düşünülmektedir.

 

Sağlıklı yarınlar dilerim…

 

Kaynakça: Newscientist, Cell, Science, cnn.com