Ünlü boksör Muhammed Ali, eski TC başbakanı Bülent Ecevit ve Alman politikacı Adolf Hitler. Bu üç ismin ortak özelliklerinden biri tek bir el hareketiyle milyonlarca kişiyi etkileyebilmeleri. Fakat sadece bununla sınırlı değil, bu üç isim de Parkinson hastalığına yakalanmış ve milyonları etkileyen hareketleri yaşlılıklarında yapmakta son derece zorlanmış olmaları. Parkinson hastalığı her 100 kişiden birinde görülen bir hastalıktır. Bulaşıcı ve ölümcül bir hastalık olmayıp erkeklerde kadınlara göre daha yüksek orandadır.

Parkinson nedir? Parkinson hastalığı genelde 40 yaş üzeri kişilerde gözlenen ve de yaşla birlikte semptomları artan nörolojik bir hastalıktır. Başlıca özelliği hastanın hareketlerini etkilemesidir ve ilk dönemlerinde hastanın yorgun ve zayıf hissetmesine yol açmaktadır. Yazmada bozukluklar, el ve kollarda titreme sık görülmekte, hastalığın ileri safhalarında ise hastanın sağlığını birçok yönden etkileyen sorunlara yol açmaktadır. Bunlar içerisinde nefes alıp vermede zorluk, hareket ve denge bozuklukları ve kalp fonksiyonlarında gerileme yer almaktadır. İlk olarak ingiliz doktor James Parkinson tarafından karakterize edilmiş ve 1817 yılında ‘An Essay on the Shaking Palsy’ isimli kitapla yayınlanmıştır. İnsan beyninde dopamin isimli kimyasal maddeyi üreten hücrelerin yavaşça ölümüyle ilerleyen sinsi bir hastalıktır. Bu hücreler başlıca kas hareketlerini kontrol etmekte ve bu hücrelerin ölümü ilerleyen yaşlarda felce sebep olmaktadır. İlaç ve cerrahi müdahale ile semptomlar azaltılsa da henüz hastalığı iyileştirici tedavi bulunmamaktadır.

Parkinson hastalığının genetik, yani diğer bir deyişle kalıtsal olarak aile bireylerinden aktarılmasıyla ortaya çıktığı bilinmektedir. Fakat Parkinson bugün sadece genetik yapılarımızdaki bozukluklar sonucunda oluşmamaktadır. Bunun yanısıra, dıştan alınan bazı yapay maddeler de bizi Parkinson hastalığına itekleyen en büyük ateşleyicilerdendir. Peki hangi maddeler bu hastalığa sebep olmaktadır? Vücudumuza aldığımız toksik maddelerin beynimizdeki sinir hücrelerini etkilediği ve ölümüne sebep olduğu bilinmektedir ki bu da Parkinson oluşumuna sebep olabilmektedir. Örneğin tarım ve yabani bitki ilaçları bu toksik maddelerden bazılarıdır.

İnsan vücudunda çok zararlı sonuçlar doğuran diğer maddelerden biri de uyuşturucudur. Günümüzde çok sık görülen uyuşturucu kullanımı da Parkinson hastalığı oluşumu riskini artırmaktadır. Uyuşturucularda bulunun bazı maddeler beyindeki sinir hücrelerini öldürdüğü için eroin gibi uyuşturucuların Parkinson hastalığına sebep olabileceği bilinmektedir. Kokain kullanan yetişkinlerin ve hamilelik sırasında kokain kullanan annelerin çocuklarının da Parkinson hastalığına yakalanma riskinin yüksek olduğu kanıtlanmıştır. Kokaine bağlı ölümlerin yüksek oranda görüldüğü Miami’de yapılan bir çalışmada, Parkinson hastalığının bu kişilerde çok sık görüldüğü ortaya çıkmıştır. Ecstasy ve crystal-meth gibi methamphetamine ve amphetamine içeren maddelerin beyinde hareketi kontrol eden hücreleri öldürdüğü bilinmektedir. Kaliforniya’da 40,000 hasta üzerinde yapılan bir araştırmada bu maddelere bağımlı olan kişilerin Parkinson hastalığına yakalandığını göstermiştir. Uyuşturucudan uzak durmak sadece Parkinson riskini azaltmakla kalmayıp daha kaliteli bir hayat vaad etmektedir. 

 

Kaynakca: Parkinson’s UK, Science Magazine, Science Daily, The Michael Stern Parkinson’s Research Foundation