Malum Şubat tatili geldi. Öğrencilere karneler dağıtıldı. Kimi öğrenci akademik yönden başarılı bir dönem geçirirken, kimisi orta veya zayıf notlarla ailelerinin karşısına çıktı. Peki ya siz aileler bu durum karşısında ne yaptınız?
Unutulmamalıdır ki bir çocuğun karnesi onun tüm başarı veya başarısızlığını simgelemiyor aslında. Bu karne üzerinde çocuğun sorumluluğu olduğu kadar ailelere de büyük sorumluluk düşüyor. Çocuğunuza sizin değerlendirmenizi ortaya koyan bir karne versek ve üzerine de “ilgi, duygusal bağ kurma, paylaşımda bulunma, sorumluluk alma, verimli vakit geçirme vb.” kelime gruplarını içerisine yazsak, her birinden kaç puan alırsınız sizce?
Çocuğunuz ister başarılı olsun ister başarısız; bilinmesi gereken bir şey vardır ki çocuğu başkalarıyla kıyaslamaktan kaçınılması gerekiyor. Başarısızlık karşısında gerekli olan çözüm önerisini birlikte ortaya koyabilmelisiniz. Unutmayın; bu yalnızca onun başarısızlığı olmayabilir. Siz, çevresel faktörler ve daha birçok şey çocuğunuzun başarısızlığı üzerinde rol oynamış olabilir. Yine her türlü fiziksel ve sözsel şiddete kesinlikle başvurmamalısınız. Böyle bir durumda içine kapanıp, sevildiğini hissedemeyen çocuğun başarılı olabilme ihtimali düşük olacaktır.
Başka bir konu da çocuklarınızı yargılamaktan, başkalarının yanında eleştiri yağmuruna tutmaktan kaçının. Ortada olan bir problemi kişisel olarak halletmeniz, çocuğunuzun size olan güvenini artırdığı gibi, paylaşımcı olmasını da teşvik edecektir. Diğer bir nokta da umursamaz davranmanın herhangi bir çözüm olmadığını bilmek… Başarısızlık karşısında çocuğunuzu yönlendirebilmeli, sorunlarına çözüm üretebilmesinde yardımcı olmalısınız. Her ne olursa olsun onlara sevildiklerini hissettirmelisiniz.
Başarılı olan bir çocuğu ise yine hiçbir koşulda başkaları ile kıyaslamamalısınız. Bu durum çocuğun rekabet duygusunu çok küçük yaşlarda benimsemesine ve bunu bütün bir hayatı boyunca üzerinden atamamasına neden olabilir. Bilinmesi gerekir ki sürekli kendini başkalarıyla kıyaslayan bireyler mutlu olmakta her zaman zorlanırlar. Gelelim bir de ödül olayına!!!! Başarıyı büyük armağanlarla taçlandırmak yerine çocuğun gururunu okşayacak ve onu ileriki dönemler için de teşvik edecek sözler sarf etmek çok daha doğru bir davranış olacaktır. Ailesinin kendisiyle gurur duyduğunu hisseden çocuklar daha büyük isteklilikle çalışmakta ve dersler dışındaki konularda da daha başarılı olmaktalar.
Unutmayın hiçbir çocuk hatta insan kusursuz değildir. Çocuklardan her konuda kusursuz olmalarını beklemek hatalı bir davranıştır. Arada sizler de çocuklarınızın sizi değerlendirdiği karnelerinizi düşünerek, empati kurup, çözüm önerisini daha kolay ortaya koyabilirsiniz.
Tatil süresince de ders yanında, sosyal faaliyet ve etkinliklere de yer vermeyi unutmayın! Sevgiyle kalın….