Haberleri okumak istemedim ilk…
Sonra kendimi alıkoyamadım….
Her defasında okudum…
Her çıkan yeni haberde; yine doldu gözlerim…
Bu yazıyı yazarken bile öyle çok zorlanıyorum ki…
Hepsinden farklı…
Diğer yazdıklarıma hiç benzemiyor…
Bıçak darbeleri geliyor aklıma…
Mahkemede verilen soğuk ifadeler…
Bir dedenin; bir babanın ölümü….
Kelimeler gerçekten yetersiz…
Şunu yazmıştım sosyal medyaya…
“Gerekli merciler...
Kınayıcı mesajlar yayınlamayın…
Sakın yayınlamayın...
Okullara psikolojik danışman ve rehber öğretmen yollayın…
Yasalarınızda çocuk haklarına önem verin…
Aile yasanızı bir göz önüne alın...
Biz bu memlekette harekete değil yalnızca konuşmaya alıştık
Artık alışmak istemiyoruz
Sözüm meclisten dışarı değil; gayet de içeri….”
Peki ya sorular?
Ülkemizde çocuk hakları sözleşmesi ne kadar uygulanıyor?
Bunun takibini kim yürütüyor?
Çocuklar için yeterli bütçe mevcut mu?
Ailelerin psiko-sosyo durumunu inceleyen bir merci var mı?
Okullarda bulunan tüm çocukların; gerekli bilgileri; okul dosyalarında mevcut mu?
Çocuk istismarına yönelik; devlet ve hükümet yetkililerinin yaptığı çalışmalar nelerdir?
Bu çalışmalar; okullara entegre ediliyor mu?
Ve çocukları ilgilendiren; bunlara ekleyebileceğim; onlarca soru…
Cevap vermek isteyen var mı?
Ama öyle kaçamak değil…
Kesin; net; uygulamalı…
Benim cevabım ne mi?
“Yetersisiz”
“Beceremiyoruz”
“Koruyamıyoruz”
Hatta öyle ki; okullarda rehber öğretmen bulundurmaktan aciziz…
Sinirleniyorum…
Şartlara….
O vicdansız, ulu anne kelimesini kullanmak istemediğim insafsıza…
Yasalara…
Konuşma olup; icraat olmamasına….
Kınama mesajlarına…
Okuduğum haberlere…
Ve sen; ey insafsız…
Öyle hemen ölme…
Her gün yeni bir acı çek…
Yaşamını aldığın o meleğin ardından…
Bu Dünya’da tek bir gün bile gün yüzü görme….
Siz, can çocuklar…
Nazım Hikmet’in dediği gibi
“Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
Allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
Oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında
Dünyayı çocuklara verelim
Kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
Hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
Dünyayı çocuklara verelim
Bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
Çocuklar dünyayı alacak elimizden
Ölümsüz ağaçlar dikecekler”
Yeşertecekler dört bir yanı…
Renkli uçurtmaları gibi…
Havalara uçurucaklar koca yürekleri…
Ercan’ın yardımıyla…
Mustafa’nın yardımıyla…
Doğmadan öldürülen bebeklerin yardımıyla…
Melek kanatlarını takmış; kalplere dokunurcasına….