Parlayan ağaç topları gözümde bir yansıma oluşturuyor…

Ayaklarım; şöminenin içine girecekmiş gibi…

Battaniyem dizlerimde…

Televizyonu hiç açmadım…

Sadece yanan odunların şırıltısını dinledim…

Al al olmuş yanaklarımla; hafiften bir mayışma moduna girdim…

Bir anda gülümsedim…

2018 yılında beni en çok mutlu eden şey belirdi gözümün önünde…

Başladım sonra…Ocak, Şubat, Mart…. tüm ayları zihnimden geçirdim…

Son aydaydım çünkü..

Takvim yapraklarının bitmeye başladığı; 2 gün sonra yeniden kabaracağı son ay.

Hatırlamaya çalıştım…

Eksik bıraktığım veya kendime katmam gereken bir şey var mıydı unuttuğum(?)

Yaşadığım olaylardan yeterince ders çıkarmış mıydım?

Kendi özeleştirimi yapmış mıydım?

Bir rüya gibiydi herşey…

Hatırlamak zordu…

Ancak imkansız değildi…

Bazen güldüm; bazen yüzümde anlamsız bir ifade oluştu…

Ama şunu dedim kendi kendime; hiç kimseye bakmaksızın; eğer gerçekten “sen” olarak istiyorsan;

İmkansız değil sevdiğiniz birinden özür dilemek

İmkansız değil sarılmak

İmkansız değil yardıma muhtaç birine yardım etmek

İmkansız değil bir çocuğu sevindirmek

İmkansız değil sağlığına kavuşmak

İmkansız değil aşık olmak

İmkanlı…

Yeni yılda yalnızca kendim için bir şeyler dilemek bencillik olur…

Küçücük Ada’m için ne çok dileğim varmış…

Sel mağdurları için…

CAS çalışanları için…

Acil serviste canla başla çalışan Alev hemşire için…

Okuluna spor salonu yapmaya çalışan okul müdürü için…

Güzel bir şeyi görmezden gelip; yalnızca yanlışa odaklanan toplumumuz için…

Politika ve siyasi amaçlı kendini haber yaptıranlar için…

Kış soğuğunda sabah okula gelen tişörtlü öğrencilerim için…

Okulunda özel eğitim asansörü bekleyen çocuk için…

İlik bekleyen minik kız çocuğu için…

Karısını aldatan adam için…

Nedenler bitmez…

Ama’lar bitmez…

Keşkeler bitmez…

Şikayetler bitmez…

Negatifler bitmez…

Ancak senin dileklerin önce kendine; sonra tüm Ada’ya yeter…

İmkansızlıkların imkanlarını kovalamaya yeter…

Çünkü 2019 sana; elindeki sevgiyi akıtmaya yeter…

Herkese huzur dolu bir yıl dilerim…