2018 yılını acısıyla tatlısıyla geride bırakmaya hazırlanıyoruz…
Yıllar yılları kovalayıp geçiyor….
Birbiri ardına geçen yıllar için Zülfü Livaneli’nin şiiri aklıma geliyor;
Bir insan ömrünü neye vermeli
Harcanıp gidiyor ömür dediğin
Yolda kalan da bir yürüyen de bir
Harcanıp gidiyor ömür dediğin
Dışı eli yakar içi de seni
Sona eklenmeli sözün öncesi
Ayrılık gününün kör dereleri
Bölünüp gidiyor nehir dediğin …
Evet, harcanıp gidiyor ömür dediğimiz.
Harcanan ömürlerde kafa yorduklarımızı, hesap verebilirliklerimizi, gönüllere, kalplere okunabilirliğimizi hiç hesap edebildik mi?
Her geçen yıl bizden bir şeyler alıyor.
Yaşlanarak bir dağa tırmanıyoruz.
Takvim yapraklarının bize kattıklarıyla ufkumuz genişliyor.
Hayat bize vura vura ders veriyor ve eğitiyor.
Eğitim yolu olan hayattan; ne kadar ders alıyoruz esas soru bu aslında.
Birçok insan beklentilerinin yeni bir hayat dilimine geçince değişeceğini umut eder; yeni dönemle birlikte mutlu olacaklarını düşünür.
Oysa aynı olan biz; değişim göstermediği sürece; yeni yıl, gün ertesidir.
Dileğim odur ki 2019 ‘2018’ den aldığımız dersleri uygulayamaya koyacağımız bir yıl olsun…
Sevilmeyi, sevmeyi öğrendiğimiz, böyle yaşamayı hayat felsefesi edindiğimiz bir yıl…
Kimseyi ötekileştirmediğimiz, insan olmanın sırrına varanlardan olmayı başaracağımız bir yıl…
Ülke birliğinin sağlanacağı, gelenek ve göreneklerimize sahip çıkacağımız, toprağımızın her karışına değer vereceğimiz bir yıl…
Savaşların, acıların ve felaketlerin, geçip giden koca bir yıl gibi geride kalması umuduyla..
Nice Yıllara!