Dört partili bir koalisyon...
Bu bir ilk...
Yani Kıbrıslı Türkler ilk kez dört partili bir koalisyon hükümeti görecek...
Bu hükümetin pek uzun ömürlü olmayacağını söyleyenler olduğu gibi; “neden olmasın!” diyenler de oldukça fazla...
CTP Genel Başkanı ve ülkenin çok güvendiği bir isim olan Tufan Erhürman başkanlığındaki hükümette, bir önceki hükümette de aynı görevi sürdüren Serdar Denktaş ile Fikri Ataoğlu yeniden yer aldı...
Bizim üzerinde duracağımız isim Fikri Ataoğlu’dur...
Ataoğlu, Kuzey Kıbrıs’ın en önemli “sektörü” olan turizmin bakanıdır...
Ve belki de son 40 yılda Kuzey Kıbrıs’ın gördüğü 20 turizm bakanı içerisinde, başarı çıtasını en yüksek seviyeye çekmeyi başaran kişidir.
Turizmde elbette istatistiklerle konuşmak, istatistiklere dayanarak “değerlendirme” yapmak çok kolaydır.
Ama son derece pozitif rakamların bulunduğu istatistikleri bir yana bırakalım; biz gözümüzle gördüklerimize bakalım...
Ataoğlu, sektör temsilcileri ile sıfır sorun yaşayan bir bakandır ve bu bir ilktir...
Tur operatörleri ile, acentelerle, otelcilerle, ulaşımcılarla, rehberlerle ilişkileri son derece iyidir...
Bakanlık, reklam ve pazarlamaya, çok ciddi önem vermektedir...
Gerektiği noktalardaki tüm fuarlara, tanıtım etkinliklerine katılım sağlanmıştır ve sağlanmaktadır.
Ataoğlu, turizmin, beş yıldızlı otellerin kumarhanelerinden çıkması için, sektör temsilcileri ile işbirliği halinde çok önemli adımlar atmıştır.
Turizm ve turistin alış veriş yapma atağı, köylere kadar taşınmıştır...
Turist, çilek bahçelerine, portakal bahçelerine götürülür hale gelmiştir.
Ülkede müzelere verilen değer yükselmiştir.
Ülkenin dört bir yanında turist dolu otobüsleri görmek, ciddi bir heyecan yaratmaktadır.
Güney Kıbrıs üzerinden turist getirilmesine hamasi gözlüklerle bakılmamaktadır.
Bu konuda atılan adımlar hem turizm açısından etkili olmakla birlikte, hem de siyasi açıdan çok barışçıl, çok insancıl bir pozisyonda olmamıza sebep olmaktadır.
Peki eksik olan bir şey yok mu?
Elbette ciddi eksiklikler söz konusudur.
İşte şu andaki koalisyonun başarılı olmasının önemi de buradadır.
Elbette yazı konumuz “turizm” olmakla birlikte, her alanda hükümetin başarılı olması demek, ülkenin ve insanlarının daha huzurlu, daha mutlu olması demektir.
Bu hükümetin turizm ve turizmi de kapsayan siyasi izolasyonlar kapsamında, ulaşım sıkıntısını aşmak için “yıldızlı bir atak” gerçekleştirmesi şarttır.
Bu konuda geçmişte yapılanlar iyice gözden geçirilmeli, ne yapılabileceği, neler yapılabileceği, sektör temsilcileri ve uluslararası hukuk çevreleri ile en ince detayına kadar ele alınmalıdır.
Avrupa’nın belirli destinasyonlarından Kuzey Kıbrıs’a doğrudan uçuş başlatabilmenin atılmamış her adımı atılmalıdır.
Zorlanmamış her kapı zorlanmalıdır.
Kuzey Kıbrıs turizmi ve ulaşımının en duayen isimlerinden biri Zeki Ziya’dır...
Zeki Ziya’nın KTHY Genel Müdürlüğü döneminde denenen ve başarılan bazı doğrudan uçuş yöntemleri, yeniden konuşulmalı, “hiç mi şans yok?” sorusu sorulmadan, girişimler yapılmalıdır.
Kesinlikle yapılacak bir şey vardır.
Bu konuda, Londra’daki toplumumuza da çok ciddi görevler düşmektedir.
Ama, ne olur hamasetten, sahte milliyetçilik şovlarından uzak!
Başarılı olmak için çalışmak, yılmamak, direnmek şarttır.
Fikri Ataoğlu’nda bu istek, bu azim kesinlikle vardır.
Sektördeki tüm taraflar, elini kopması pahasına da olsa taşın altına koymalıdır.