İngiltere’den KKTC’ye gelenlerden üç adet PCR testi isteniyordu.

7 gün de otelde karantina talep ediliyordu.

Ve bu 7 günün masrafları da kişilere aitti.

Bu arada Türkiye’den gelenlerden ise iki PCR testi talep ediliyordu.

Dün bu karar değiştirildi.

Artık İngiltere’den gelenler, otel karantinasında değil, evlerinde kalabilecek... Misafir kabul etmeyecek falan...

Bu karar doğru mu?

-*-*-

Koronavirüs konusunda İngiltere mi daha güvenli Türkiye mi?

İstatistiklere bakalım…

Toplam vaka sayısı, bu satırlar yazılırken, İngiltere’de 310 bini aşmış gösteriliyordu, Türkiye’de 240 bindeydi.

Türkiye’de 6 bine yakın insan ölmüştü, İngiltere’de ise aynı rakam 47 bine doğru gidiyordu.

İngiltere’de her 1 milyon kişiden yaklaşık 700’ü, Türkiye’de ise her 1 milyon kişiden sadece 70’i ölmüştü.

-*-*-

Bu rakamlara bakarsanız, İngiltere’den hiç kimse gelmesin de diyebilirsiniz!

Yine bu rakamların özellikle Türkiye kısmının ne kadar gerçek olduğu ayrı bir tartışma konusu.

-*-*-

Bakmamız gereken bir diğer rakam grubu ise bu satırları yazdığım günkü rakamlar.

İngiltere’de Ağustos’un 9’unda Covid 19’dan dolayı yaşamını yitiren insan sayısı 8.

Covid 19 vaka sayısı bin 67.

-*-*-

10 Ağustos tarihli Daily Express’in manşeti; “Britanya virüsü yendi” şeklinde.

-*-*-

Peki Türkiye’de günlük rakam nasıl?

9 Ağustos’ta vaka sayısı bin 182; ölen insan sayısı 15.

-*-*-

Oradan al, buradan tut!

Ali gel top at!

Bu satırlar yazılırken, KKTC’de “İngiltere’ye uygulanan yedi günlük otel karantinası” kararı iptal edildi.

Artık her şey, vatandaşın elinde!

Gelin, ama evinizde yedi gün kapalı kalın!

Mümkün mü?

Bilemem!

Göreceğiz!

-*-*-

Eğer mesele sağlıksa, her iki ülkeden gelenlere aynı uygulama yapılmalıydı.

Eğer mesele ekonomiyse, yine her iki ülkeden gelenlere aynı uygulamayı yapılacaktı!

Neden?

Dedikodu olmasın diye!

Çünkü şimdi Londra’da yaşam süren bir Kıbrıslı, “kumarcıya serbest bize yedi gün karantina” diyordu.

Yüzde yüz haklıydı!

Veya, “Türkiye’den korkulduğu için bu şekilde karar alındı” da denebiliyordu.

-*-*-

Bu tartışma bir nebze ufalacak şimdi!

Ama koronavirüs tartışmaları daha bir süre bitmeyecek!

Sadece KKTC’de değil, mesela Güney Kıbrıs’ta…

Güney’de de Yunanistan ile ilgili olarak “sağlık endişesi” kapsamında karar alındı ve karantina uygulaması istendi; milliyetçiler köpürdü!

Bu arada daha da kötüsü ki Allah’tan bizde bu derecede eleştiriler yok; Güney Kıbrıs’ta, milliyetçiliğin sınırlarını çoktan aşmış gerçekten ciddi anlamda faşist ve kışkırtıcı olduğundan şüphe etmediğim bir “düşmanlıktan beslenen amip” tarihi bir açıklama yaptı.

Eleni Teoharus adlı bu düşmanlık edebiyatçısı; ki kendileri eski Avrupa Parlamentosu milletvekilidir; Limasol’daki vaka artışının sebebinin, Türkiye’nin ajanları olduğunu söyledi…

-*-*-

Yıl 2020; aklı başında Kıbrıslı Rum kardeşlerimiz bizden önce bu kadına giydirmişler ama hangi mantıkla Türkiye’nin ajanlarının, koronavirüs taşıyan göçmenleri Limasol’a gizlice gönderdiğini düşündüğünü doğrusu çok merak ediyorum.

Haaaa bu iddiasını kanıtlasın; kulu kölesi olayım da kanıtlayamazsa, amacının sadece düşmanlık olduğu gayet net görülen bu hanım ablaya, sadece mutluluklar dilemek istiyorum.

-*-*-

Kısacası, sonuca da gelmekte fayda var…

Bu satırlar kaleme alınırken, İngiltere’den KKTC’ye gelecek olanların koşullarında değişiklik yapıldı.

“Yapılmalı” diyenlerdendim.

Sağlık uzmanı olduğumdan değil!

Ama daha önce, Türkiye’den gelecek olanlara karantina uygulanmamasını savunduğumdan!

-*-*-

Biz şimdi ne yapalım?

Daha önce ne yapıyorsak, aynen devam!

Mesela maske takalım!

Sosyal mesafeyi koruyalım!

Hijyene önem gösterelim!

-*-*-

Londralılar gelmeliydi…

Şimdi daha rahatlatılmış bir durum var!

-*-*-

Gözden kaçırılmaması gereken bir konu daha söz konusu…

O da rakamlarla ilgili; yazmadan geçmeyelim…

Tarih 10 Ağustos 2020…

Saat 18.15…

Yazıyı bitirmek üzereyim.

Bir İngiliz Sterlini, eşittir, 9,57 Türk Lirası!

-*-*-

Ne mi demek istiyorum?

Şimdi, Londralıların burada olmalarının tam sırası!

KKTC, onlar için “sudan ucuz” durumda ve KKTC’nin, getirebileceği döviz taşıyan turisti de yok!

Ekonomi mi sağlık mı?

Elbette önce sağlık ama ekonomisiz de olmaz!

PCR’ını yap, biraz beklesin, beklerken hafiften çatlasın ama en kötü ihtimalle 12 saat sonra, pozitifse hastaneye, değilse “yapalım biraz shopping pliz! Gidelim biraz da swimming, yeaaah!”

Aksın Sterlinler efendim!

-*-*-

Kızmayın!

Londra’daki Kıbrıslı, “kumarcıya serbest bize yedi gün karantina” diyor…

Bu denilen yanlış mı?

Değil!

Hangi sebeple olursa olsun eğer Türkiye’den gelene karantina uygulamıyorsan veya uygulayamıyorsan; günlük test ve vaka sayısı neredeyse eşit hatta daha az olan İngiltere’ye 7 gün karantina, ciddi haksızlık değil miydi?

-*-*-

Şu örneği de verelim…

Sevgili asker arkadaşım Musa Önder karantinada. Artık çıkar herhalde. Evine gider. Üç gün de orada kendini izole eder. Londra’dan geldi ve Cuma günü karantina süresi tamamlanacak.

Musa anlattı:

“… İngiltere’den İstanbul’a geldik. Üç saat havaalanında, Türkiye’den aynı uçağa binen yolcularla birlikte oturduk. Bir buçuk saat yolculuk yaptık. Onlar PCR testi yaptı ve ülkeye dağıldı; bize PCR testi yaptılar, otele tıktılar! Haksızlık değil mi?”