Bir an kendinizi 8-10 yaşında bir kız çocuğu olarak düşününüz. Okulda veya bir eğlencede aniden karnınızda şiddetli bir ağrı duyup bir kanamayla yani  hiç bilmediğiniz bir durumla karşılaşıyorsunuz. Şanslıysanız bu durum evde başınıza gelip anneniz sizi bu konuda aydınlatmaya çalışır. Ama o andan başlayarak içinizde ne fırtınalar kopacağını tahmin edebilir misiniz?


Hayatımızda en zorlu geçen dönemlerden biri olan ergenlik dönemi, gelişimimizde çok önemli bir yer almaktadır. Fiziksel gelişim dışında, kişisel  ve ruhsal gelişime direkt  etkisi bulunan bu süreç yakından incelenmelidir.


Bilindiği üzere kızlar erkeklere göre ergenliğe daha erken girmektedirler. Kızlarda ergenlik dönemine adım atış  8 ile 14 yaş arasında olmakta ve ortalama 12 yaş olarak hesaplanmaktadır.  2010 yılında Pediatrics isimli dergide yayımlanan çalışmada erken yaşta ergenliğe giren kızlar incelenmiştir. Dr. Frank M. Biro önderliğinde yürütülen çalışmaya 7 yaşındaki 1200 kız katılmıştır. 1997 yılındaki sonuçlarla karşılaştırılınca, kızların erken ergenliğe girme oranının  2 kat arttığı görülmüştür.  


Erken yaşta ergenliğe girişin özellikle psikolojik  ve sosyal yönden olumsuz  etkileri olduğu düşünülmektedir. ‘Ergenlik’ kızlarda Östrojen hormonunun salgılanmasıyl başlamaktadır. Bilindiği üzere obezite ve yüksek yağ oranı östrojen hormunu salgılanmasını  artırmakta ve bu da ergenlik dönemine geçişi hızlandırmaktadır. Vücudun çeşitli kimyasal maddelerle (örneğin östrojen içeren şampuanlar) karşılaşması da bu süreci hızlandırdığı  düşünülmektedir.


Harvard Üniversitesi Halk Sağlığı  bölümünde Karin Michel önderliğinde yürütülen bir çalışmada, şekerli içeceklerin erken yaşta ergenliğe girişe yol açabileceğini göstermiştir.  Human Reproduction isimli dergide yayımlanan çalışmada günde 1.5 adetten (porsiyon) fazla şekerli içecek tüketen kızların haftada 2 seferden az tüketenlere oranla ergenlik dönemine girişleri 2.7 ay daha erken olduğu gözlemlenmiştir. 5583 kız üzerinde yürütülen bu çalışmada  meyve suyu tüketimiyle ergenliğe giriş arasında bir ilişki bulunamamıştır. Bir başka deyişle yapay şeker içeren içeceklerin (örneğin kola), doğal şekerli içeceklere (örneğin meyve suları) oranla daha zararlı olduğu gösterilmiştir.


Ayrıca yüksek miktarda şekerli içecek tüketen kızların, daha az aktivite yaptıkları ve daha fazla kalori aldıkları gözlemlenmiştir. Ancak  sonuçlar vücut kütle endeksi verilerini de göz önünde bulundururak değerlendirildiğinde, yine de ergenliğe erken girişin kilo miktarının yanısıra yüksek miktarda şekerli içecek tüketmekle ilişkili olduğu gözlemlenmiştir. Bir başka deyişle yüksek miktarda şekerli içecek tüketmek vücuda birçok yönden zarar vermektedir. 


Siz siz olun çocuklarınızı şekerli içeceklerden uzak tutun ve dengeli beslenmelerine özen gösterin…



 

Kaynakca: Newscientist, Pediatrics, Human reproduction, The Guardian