…..Trump'un kararının ardından sınır dışı işlemleri başladı. Sınır dışı edilmek üzere Chicago'daki havaalanına getirilen yasa dışı göçmenlerin, ellerinin ve ayaklarının zincirlendiği görüldü….
Yukarıdakiler bugün okuduğum iki Dünya haberinden. Buraya başka haberler de yazmak isterdim ama içinizi daha da karartmak istemedim açıkçası…
Haberin biri Müslüman bir ülkeden, diğeri Hristiyan. Hani şu yıllardır çıkarılan din savaşları var ya… Senin dinin mi benim dinim mi diye… Hani bir olan Allah’ın yarattığı insanların çıkardığı tartışma ve ayrımcılık…Her ikisinden de bir örnek….
Kanser ilacı bulunuyor, hoop bulan kişi ölü bulunuyor…
İsrail çatır çatır aşı üretiyor, ama kendi ülkesinde kullanmıyor…
Yıllardır gücün hakim olduğu Dünya’da, bireysel olarak biz insanlar kendi gücümüzün farkında olamadık…
Hep birilerinden medet umduk. Verilen emirlerin doğruluğunu sorgulamadan, yolum yoluna feda düşüncesiyle, karşımızdaki kendisini bize feda etmezken biz ona feda olduk…
Ayrımcılığa maruz kalmayı kabul ettik…
Savaş aşıladık çocuklarımıza… Barışı öğretirken, tüm dünya insanı için “Barış” kelimesi kullanmaktan çekindik. Çünkü Müslümanı barışı hak ediyor ama Hristiyanı hak etmiyordu veya tam tersi…
Yanlış olan düşünceye sırf karşımızdaki güçlü diye yanlış demedik. Doğru gibi savunduk…
Evet evet hepsini biz yaptık bunların. Bir Allah’ın yaratıp, bin bir dala ayrılan insanoğlu…
Gelelim bizim küçücük adamıza…
Demokrasi için yürüyen insanları, “Afrika” gazetesini savunmak için yürüyüşe gitti diyenler…
Demokrasi için yürüyen insanları, “Türkiyeliyi istemiyorlar diye yürüyüşe gitti” diye suçlayanlar….
Demokrasi için yürüyen insanları, “Doğuş’u savunsun diye yürüyorlar” şeklinde fikir üretip, dile getirenler…
Demokrasi için yürüyen insanları “vatan hainliğiyle” suçlayanlar…
Orda durun kardeşim. Dünya yeterince bölünmüşken… Herkes birbirini dışlama ve yanlış da olsa gücün yanında olmayı tercih ederken, bırakın da bu adada davranışlarıyla huzur içinde yaşamış Kıbrıslısı Türkiyelisi bir olup, o büyük güçlü Dünya’nızın örneği olsun.
