Herkes seçime yöneldi, cumhurbaşkanı seçeceğiz…
Elbette cumhurbaşkanı seçmek önemli bir olaydır.
Ancak bu seçim nedeniyle pandemi dönemini zor geçirdik.
Ülkeyi yönetenler seçim nedeniyle sorunlara odaklanamadı, hep seçimi düşünerek adım attılar.
Gerçekten sorunları çözmeye değil de popülizme yöneldiler.
Ülkeyi yönetenler, pandemi dönemi tüm toplumu kucaklayamadı, seçimi düşünerek, devlet çalışanlarına yönelik popülist icraatlar içine girdiler.
Cumhurbaşkanlığı seçimi olmasaydı, pandemi dönemini belki de bir nebze daha iyi yönetebilirlerdi, sırf bu nedenle birçok saçmalığa tanık olduk.
Zaman azaldıkça, hükümet edenler halka sunmak zorunda oldukları hizmetleri seçim yatırımı gibi sundu.
Türkiye’nin sunduğu katkıları, sanki de hükümetin büyük ortağı sunuyormuş gibi yapıldı…
İnanlara bunu dayatmak, gördüğünü, bildiğini farklıymış gibi sunmaya, ahmak yerine koymaya ne gerek var?
Seçim olacak bitecek, bu hafta ilk tur, gelecek hafta ikinci tur var, mutlaka bir cumhurbaşkanı seçeceğiz ama ya sonrası?
Şu anda ülkede büyük bir ekonomik yıkım var, insanlar seçimi düşünemeyecek duruma geldi.
Canının derdine düşmüş birçok insan, sandığa gitmek istemiyor.
Hak vermemek elde değil, işyerleri kapanıyor, insanımız işsiz kalıyor, açlık baş gösterdi.
Şimdi seçim nedeniyle sorunlar görülmüyor ya da gösterilmek istenmiyor ama seçim sonrası ortaya çıkacak kötü tabloyu göreceğiz.
Seçim bitince siyasiler, hükümet edenler bu kadar sevimli olmayacak.
Covid-19 salgınının yarattığı tahribata, döviz krizi yeni tahribatlar ekledi…
Salgın zaten halkı fakirleştirmişti, döviz krizi bunu daha da katladı.
Bugüne kadar reel sektöre gerekli katkıyı koyamayan hükümet edenler, halen şov peşinde.
8 bini aşkın işyeri kapandı, binlerce insan işsiz kaldı.
Bunlara her gün yenileri ekleniyor.
Evine ekmek götüremeyecek duruma gelen çok sayıda insan var.
Ülkede açlık çeken, başkalarının katkısıyla yaşamını sürdürmek zorunda kalan insanlar olduğunu görmezden geliyorlar.
Seçim sonrasına odaklanmalıyız, bu ekonomik yıkımdan daha fazla hasar görmemenin yollarını bulmalıyız.
Uzmanlar esas krizin ekim sonundan sonra hissedileceğini söylüyor, bunun üzerinde durulmalıdır.
Biliyorum sandığa gitmek istemiyorsunuz, haklısınız ama bence sandığa gidin, birinci turda da ikinci turda da gidin, iradenizi ortaya koyun, iradenizi elinizden almaya çalışanlara fırsat vermeyin.
Bazı dizaynlarla halkı kandıramayacağını herkes anlasın, herkes halkın gücünü görsün, sandığa gitmezseniz, gücünüzü nasıl gösterecek, mesajınızı nasıl vereceksiniz?