KIBRIS

Elektrik zammı protesto edildi

Kamuda örgütlü beş sendika, elektriğe zam kararını protesto etmek için Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (Kıb-Tek) önünde eylem yaptı. Sendikalar eyleme, yöneticilerin “cirilene cirilene” gitmesi için bir lastik ve hesap yapmayı bilmedikleri gerekçesiyle kullanmaları için bir hesap makinesi de getirdi.

Kamuda örgütlü beş sendika, elektriğe zam kararını protesto etmek için Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (Kıb-Tek) önünde eylem yaptı. Sendikalar eyleme, yöneticilerin “cirilene cirilene” gitmesi için bir lastik ve hesap yapmayı bilmedikleri gerekçesiyle kullanmaları için bir hesap makinesi de getirdi.

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (KAMUSEN), Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) ve Kamu İşçileri Sendikası (KAMUİŞ), elektrik zammını protesto etti. Eyleme, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) milletvekilleri Asım Akansoy ile Sami Özuslu da katılarak destek verdi.

Beş sendikadan birer yetkilinin konuşma yaptığı eylemde, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-Sen) Yönetim Kurulu üyesi Harper Bahadi de söz alarak açıklamalarda bulundu.

Eylemde ilk olarak KTAMS Başkanı Güven Bengihan konuştu.

KTAMS Başkanı Güven Bengihan, “başarısız” olarak nitelediği Kıb-Tek Yönetim Kurulu’nun hükümetin temsilciliğini yaptığını ifade etti.

Ülkede 3 gün önce yoksullaşmaya karşı bir miting yapıldığını ve bu mitinge toplum liderlerinin çocuklarının da katıldığını anımsatan Bengihan, “Hükümet bundan ders çıkaracağına, nispet yapar gibi, 3 gün sonra %31 zam yaptı, sonra bunu %15’e düşürdü” dedi.

Bengihan “yönetme becerisi olmadığını” söylediği yetkilileri, “ülkeyi sevmemekle”; “koltukta oturmak için ne gerekiyorsa yapmakla”; “halkı bilinçli olarak yoksullaştırmayla” ve “toplumun kültürünü, kimliğini yok etmekle” suçladı.

Kurumun zorda olma nedeninin yöneticilerin kurumu partizanca istihdamlarla doldurması olduğunu savunan Güven Bengihan, “Kötü yönetim o koltuktan gitmeyi gerektirir” dedi.

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş de, kötü yönetimin faturasını halkın ödediğini iddia etti.

Kıb-Tek’in halkın kurumu olduğunu belirten Maviş, yöneticileri kurumu vatandaş ve sendikayla karşı karşıya getirmekle suçladı.

“Biz doların, Brent petrol fiyatının yükseldiğine ikna olmadık” diyen Maviş, elektrik zammının nedeni olarak ihalesiz akaryakıt alımlarını ve usulsüz istihdamları işaret etti. Elektrik zammının iğneden ipliğe her şeyin fiyatının artmasına neden olacağını kaydeden Maviş, “Eğer hükümet zam fitilini ateşliyorsa biz de eylem fitilini ateşleriz, ülke yangın yeri olur” dedi.

Kamu-Sen Başkanı Metin Atan ise, halkın yoksullaşmaya, koltuklarda oturanların ise bunu izlemeye devam ettiğini savunarak sözlerine başladı.

Elektriğe yapılan zammın marketlere de yansıyacağını belirten Atan, “Ya bu zammı geri çekecekler ya da bazı şeylere hazırlıklı olacaklar” dedi.

Kamu-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu ise, “Elektrik zammının en başından %15 olacağını herkes bilsin” diyerek, ilk önce %30 olarak açıklanmasının “taktik” olduğunu savundu.

Halka “Bu şekilde yönetilmeyi hak ediyor musunuz?” diye soran Serdaroğlu, “Eğer hak ediyorsanız kışa yorganlarınızı çifte çifte hazırlayın. Ayrıca tarlanız ve arsanız kaldıysa eğer biraz yeşillik ekin, belki karnınız doyar” diye konuştu ve yaşam kalitesinin biteceği uyarısında bulundu.

KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel ise konuşmasında, halkın fakirleştirildiğini iddia ederek, buna "dur" deme zamanının geldiğini söyledi.

“Kamusal hizmetlerin ulaşılmaz olduğunu, kurumların peşkeş çekildiğini, tarikatların desteklendiğini” savunan Gökçebel, hükümeti eleştirdi.

Zamlarla, çekilmez olan hayatın müsebbibi olanların halka verdiği zararların kabul edilemez olduğunu belirten Gökçebel, halkın artık sokağa çıkması ve örgütlerin de sesini daha fazla çıkarması gerektiğini söyledi.

-Bahadi: “Kıb-Tek’i tahsildar ettiler… Yurttaştan parayı alacağız AKSA’ya vereceğiz”

Destek vermek amacıyla eylemde bulunan El-Sen Yönetim Kurulu üyesi Harper Bahadi de söz alarak, zamların Kıb-Tek zorda olduğu için yapılmadığını, sorunun hükümetin AKSA ile yaptığı sözleşme olduğunu kaydetti.

Kalecik 2 sözleşmesinde 8 makinesi olan AKSA’ya kira bedeli adı altında 26 makine parası ödendiğini ve Kurumun bu şekilde, 15 yılda alım garantisi haricinde, AKSA’ya 234 milyon euro ödediğini anlatan Bahadi, birkaç ay önce imzalanan sözleşmeye ise 51 makine yazıldığını kaydetti.

AKSA’nın geçen günlerde aldığı 2 makine ile makine sayısının 10’a çıktığını belirten Bahadi, “Birkaç ay önce imzalanan sözleşmeye ise bu kez 51 makine parası yazdılar. Yurttaş önümüzdeki 15 yılda 459 milyon euro kira bedeli ödeyecek, alım garantisinin haricinde… Hükümet edenler bizler adına o imzayı attılar. Bizi 15 yılda AKSA’ya 459 milyon euro para ödemeye mahkum ettiler. Kıb-Tek’i tahsildar ettiler. Yurttaştan parayı alacağız AKSA’ya vereceğiz, bizim işimiz artık bu oldu” diye konuştu.