Kuzey Kıbrısta üniversitelerin bölgeler arası kalkınma farklılıklarını azaltmaya katkı sağlama olasılığı düşüncesiyle birçok üniversite kuruldu ve kurulmaya devam ediyor. Sadece İskele bölgemiz henüz istediği üniversiteye kavuşamadı. Bölge kalkınmasında önemli etkisi olan üniversitelerin en güzel örneğini bugün Gazimağusa ve Lefke’de görmekteyiz. İki bölgenin ekonomisine üniversiteden önce ve sonra olarak bakarsak kısa sürede yaşanan gelişmeleri görebiliriz.
Üniversiteler kuruldukları kentin ilk olarak demografik yapısına, zamanla ekonomisine, inşaat sektörünün gelişimine, sosyal ve kültürel yapısına, toplumsal ve mesleki gelişimine, spor ve fiziksel aktivite merkezleri, , kısaca ekonomik etkileri olmaktadır. Üniversiteye bağlı olarak gelişen şehirlerde hayat tarzı değişir. Özellikle öğrenciler şehirdeki kültürel çeşitliliğin şekillenmesinde önemli rol oynamaktadır. Üniversitelerin bu etkileri büyük kentlerde daha sınırlı hissedilirken küçük kentlerde daha fazladır. Suriçi yıllarca nüfus kaybetti evler ya kaderine terkedildi ya da el değişti. Nüfus kaybetmeye başlaması ile kentin can damarı atık Salamis yolunda atmaya başladı.
Mağusa bugün DAÜ gibi uluslararası bir üniversite ile şansı yakalamış bir antik şehirdir. Antik şehir, kale kent, liman şehri olarak adını duyurması gereken Mağusa bugün üniversiteler şehri olarak adını duyurmakta. Bütünlüğü yakalamak kent ekonomisi için başarının temeli olur.
Duyuyoruz, sırada 3 üniversite bekleniyor. İstanbul teknik üniversitesi beklenen ivmeyi yakalayamadı, belki bu yıl yakalar. Mağusa kent merkezine en yakın yer olan eski hastanede kurulan üniversite ne kadar gelişirse Mağusa suriçide o kadar gelişir.
Daü kendi çevresinde gelişen ve büyüyen bir üniversite oldu. İlk yıllarda tüm Mağusaya yayılan Maraş, Baykal , Suriçi bölgesinde konaklayan öğrencilerin yerinde yeller esmektedir. Öğrenciler sulu çembere kadar olan bölgede sıkışıp kalmış durumda.
Bunları sık sık hatırlatmaya çalışıyorum, çünkü Mağusa’nın her bölgesinin ekonomik olarak kalkınması, 12 ay turist çeken güçlü çekim merkezi olan sur içi antik kale kent Mağusa’nın üniversitelerle birlikte sanat ve kültürle adını duyurması , müze ve sanat galerilerinin çoğalması , üniversitelerin etkinlik yeri olmasını beklemek çok mu ?