(Okumaya sabrı olana... Niyeti olana... Ama en fazla da okumadan, dinlemeden, anlamaya niyet etmeden konuşma, yazma hevesinde olana... Bu ülke, bu halk, gelecek, çocuklarımız için...)

Yine birileri bir yerlerden düğmeye bastı ve başladı. Efendim Meclis'te bütçe konuşulmuyormuş da başka her şey, hem de gereksiz yere uzun uzun konuşuluyormuş!

Hasan Tosunoğlu ile birlikte hareket eden 533 kişi partiden istifa etti! Hasan Tosunoğlu ile birlikte hareket eden 533 kişi partiden istifa etti!

Yanlış anlaşılmasın diye baştan söyleyeyim! Sözünü ettiğim "hükumet"e mensup olanlar değil. Onların anlamaya ve gerçek yanıt vermeye niyeti olsaydı bu işi Meclis'te yaparlardı zaten.

Sözünü ettiğim, izlemeden, dinlemeden, anlamadan, Meclis dışından, algı operasyonları çerçevesinde veya en azından onlardan etkilenerek "yorum" yapanlar..

Kimsenin on-on beş dakika bile dinlemeye sabrı yok ama iş konuşmaya geldi mi dinlenilmeyen şeyler üzerinden uzun uzun konuşmak, yazmak serbest! Meclis'te de, televizyonlarda da çok anlattık ama mümkün olduğunca bir kez daha özetleyelim bakalım bu "bütçe" neymiş! Niyeti ve bu ülkeye, halka, geleceğe, çocuklarımıza dair samimi gailesi olanlarla bir yerlerde buluşabileceğimizden eminim!

1. 2022'de 3 milyar 840 milyon bütçe açığı öngörüsü vardı bu "hükumet"in. Gerçekleşen yalnızca 271 milyon oldu. 3 buçuk milyar yanıldılar yani.

2. 2023'te bütçe açığı öngörüsü 3 milyar 60 milyondu. Şimdi gerçekleşme öngörüsü 1 milyar 38 milyon fazla. Eksi üç milyar bekliyorlardı, artı 1 milyar oldu. Bu kez de dört milyar yanıldılar!

3. 2024'te 6 milyar 780 milyon açık öngörüyorlar! Varın ne kadar olacağını siz hesaplayın hesaplayabilirseniz!..

4. Öngörülerin bu kadar fahiş biçimde sapmasının sonucu ne oldu? Hastane dedik, okul dedik, yolları ışıklandırın dedik, onu dedik, bunu dedik, para yok dediler. Oysa yukarıdaki rakamlardan da görüldüğü gibi para vardı. Vardı ama yatırım yapmadılar. Vardı ama 2024 bütçesinde okullarımızda yoksul çocuklarımıza ekmek, süt alabilmek için ayrılan para yalnızca 20 milyon TL. Bir yıl için! Dolar değil, TL!

5. Devam edelim! Sanılacağı gibi Türkiye'den mi geldi bu para? Hayır! 2023'te Maliye'ye 3 milyar 330 milyon TL gelmesi öngörülüyordu Türkiye'den. Ne geldi? 826 milyon.

6. 2023'te Türkiye'den yatırım için 4 milyar 657 milyon geleceği öngörülüyordu. Ne geldi? 400 milyon!

7. Özeti? Türkiye'den aman aman bir şey gelmiyordu ama ülkede para vardı. KKTC ekonomisi kendi gelirleriyle kendi giderlerini, bunca kayıt dışılığa rağmen, yabancılara mülk satışından elde edilebilecek dünya kadar gelir gerekli düzenlemeler yapılmadığı için elde edilemezken bile idare edebiliyordu. Ama yatırım yoktu. Çünkü hesaplar ya gizleniyor, ya da yanlış yapılıyordu!

8. Peki Maliye artıdayken yurttaşın durumu neydi? Yurttaş eksideydi ve alım gücü her gün daha da düşüyordu. Piyasayı yabancılar besliyor, onlar alırken KKTC vatandaşları gittikçe artan sayıda seyirci konumuna düşüyordu.

9. Bu arada "hükumet" partizanca istihdam ve KIB-TEK'te kendi itiraf ettiği gibi ihalesiz akaryakıt alımı sevdasıyla ülkeyi milyonlarca dolar zarara uğratma gibi "icraatlara" devam ederek gelirin artmasına, giderin azalmasına engel olmaya devam etmesine karşın oluşuyordu bütçedeki bu "artılar".

10. Dahasını mı söyleyeyim? Haziran 2023'te enflasyon beklentisini % 55 olarak açıklayan bu "hükumet", dört ay sonra beklentisini % 82 yapıyordu. Dört ayda 27 puan fark! "Hesap bilmek" böyle bir şeydi!

11. Yine dahası: Türk Lirasının sahibi olan Türkiye'nin 2024 dolar kuru beklentisi 36.8. Bu hükumetin 34.88. Yani bizde dolar daha ucuz olacak diyor bu "hükumet" "hesaplamalarına" göre ve "bütçe"yi bu "öngörüler" üzerine kuruyor!!

12. Daha çok var ama yalnızca bir tane daha ekleyelim ve bitirelim: Daha bir ay öncesine kadar yabancılara mülk satışı konusunda "abartacak bir şey yok" diyen "hükumet" yetkilileri şimdi sıraya girdiler ve bir an önce düzenleme yapmak gerektiğini anlatıyorlar halka. "Bir ayda n'oldu" sorusunun yanıtı yok. Oysa muhalefet iki yıldır durmadan bunu anlatıyor.

Çoğunuz okumamışsınızdır bu kadar uzun bir paylaşımı. Buraya kadar okuyanlar da sıkılmıştır. Böyle bir çağdayız. Kimsenin uzun uzun okumaya, dinlemeye tahammülü yok! Sorun değil. Ama okumaz, dinlemez ve buna karşın yine de yorum yapmak isterseniz sorun var elbette! Çünkü o zaman ya manipülasyon, algı operasyonu falan yaparsınız, ya da...

Bu "hükumet"in "bütçe hikayesi" bu! Anlattık mı? Çok! Onlarca video var bir tıkla ulaşabileceğiniz.

Çözüm önerdik mi? Çoooook! Şimdi çözüm ne peki? Bunca öneriden hiçbiri dinlenmemiş ve ülke bu rakamlara karşın felakete sürüklenmeye devam ederken, hastanelerde, okullarda, yollarda, trafikte, suç oranlarında, çarşıda, pazarda sorun büyürken, tek çözüm kaldı geride!

2024'te bu halkın ve bu ülkenin bu zihniyetten kurtulması gerekiyor. Gerisi? Algı operasyonu, manipülasyon, propaganda falan... Hepsini koyun bir tarafa! Bu ülkeye, bu halka, geleceğimize hep birlikte ama hep birlikte sahip çıkalım. Sabırsa sabır! Niyetse niyet! Samimi olalım ve hiçbirimiz bir diğerimizin aklıyla dalga geçebilecek kadar "üstün akıllı" olduğumuzu sanmayalım yeter! Gerisi laf-ı güzaf!

Editör: Zorlu Cezaroğlu