GÜNDEM

Tufan Erhürman: “Ülkede üniversite ve öğretim üyesi enflasyonu var”

Tufan Erhürman, ülkemizde üniversite ve öğretim üyesi enflasyonu olduğunu, kalite değil nicelik konusunun bu alanda her yerde olduğunu söyledi. DAÜ özelinde tartışılanların önümüzdeki yıllarda bambaşka bir boyut kazanacağını, maksadın DAÜ'nün kapatılması ya da özelleştirilmesi olduğunu düşünmediğini "maksadın DAÜ'nün vasatlaştırılması" olduğunu dile getirdi.

Meclis Genel Kurulu’nda bütçe görüşmeleri devam ediyor.

Bütçe maratonunda ikinci haftaya girildi.

Genel Kurul’da Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi görüşülüyor.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, ülkemizde üniversite ve öğretim üyesi enflasyonu olduğunu, kalite değil nicelik konusunun bu alanda her yerde olduğunu söyledi.

DAÜ’de devam eden krizin önümüzdeki 2-3 yıl içinde bambaşka bir boyuta sıçrayacağına dikkati çeken Erhürman, şöyle konuştu;

“Yükseköğretim konusunda konuşmak istiyorum eğitim bütçesinde. Yüksek öğretim kimlerine göre bir sektör..  Elbette ekonomi içinde önemli bir gelir kaynağı. İster ekonomik açıdan ister entelektüel düzeyde bakalım hepimiz açısından adada sürdürülebilirliğini sağlamak, bunu güvence altına almak bizim açımızdan yaşamsal önemde… 

'DAÜ’NÜN GİDERLERİ GELİRLERİ ÜZENİNDEN BİR DEĞERLENDİRME YANLIŞ'

Elbette DAÜ öğretim üyelerinin meclis karşısında önünde bulunması önemlidir. Bu gerçek bir krizdir DAÜ’de. 1-2 yıl içinde bu krizin hiçbirimizin arzu etmeyeceği sonuçlar doğurması mümkündür. DAÜ’yü sadece DAÜ diye ele alırsak hata yaparız:

DAÜ’nün giderleri gelirleri üzeninden bir değerlendirme.. giderlerini azaltma.. Gelir nasıl artırılır ona bakıyoruz. DAÜ özelinde ele alıyoruz ki maalesef böle değil.. Yüksek öğrenime bir bütün olarak bakmak gerektiğini düşünüyorum.. Ben de yükseköğretimden gelen biriyim. Ülkede üniversite enflasyonu vardır buna ek öğretim üyesi enflasyonu da vardır. Dünyada neyin enflasyonu varsa onun değeri düşür. Üniversitelerin de değerinin düşmesi meselesi ile de karşı karşıyayız öğretim üyeleri için de .. Kaç ülkede bu maaşlar bu haldedir. Eğer 25- 30 bin TL’leri konuşuyorsak yardımcı doçentler için bu ne demektir biliyor musunuz?

Bütün o süreç akademik süreç yani değerini kaybetti demektir. Bunun da sonu abuk subuk yüksek lisans tezleri… dünyada kabul görmeyen doktora tezleri.. Yurtdışında iş ol yayımlanan makaleler anlamına gelir bu…

'ÜNİVRSİTECİLİK OYNUYORUZ'

Bütün bu unvanların da artık değeri kalmaz. Üniversite denen şeyin de değeri kalmaz. Üniversitecilik oynamaya devam ederiz. Maaşlar böyle ya sosyal sigorta yatırımları kimlerinin sosyal güvenlik yatırımı maaşının da altında. Asgari ücretle.. Bunu sokaktaki insanın bildiğini buradan söylemezsek ayıptır. Bu da değeri düşürüyor ikici bacak olarak… Emekli olduğunda kaç para maaş alacağını da düşünmek zorunda kalıyor…

'AKADEMİK BRANŞI, UZMANLIĞI DIŞINDA 6 DERS ANLATAN DOÇENTLER…'

3. bacak… Akademik branşı, uzmanlığı dışında 6 ders anlatan doçentler… Yani bilmediğini anlatan hocalar. 30 Bin maaş vereceksiniz asgariden sosyal sigorta ve 6 tane ders bindireceksiniz ve diteceksiniz ki kalite merkezli iş.. Bunun adı niceliktir. Öğrencinin kalitesinde de niceliğe bakıyoruz. Bütün bunlar böyle iken şu an da geldiğimiz yer şudur DAÜ de kimleri der ki özelleştirmeye kimileri der ki kapatmaya.. ikisine de inanmam. Maksat DAÜ’yü vasata çekmek…”