Orta yaş ve üzeri kilo fazlası olan kişilerde günden güne daha fazla karşılaşılan Tip 2 Diyabet ciddi bir sorun halindedir. Genetik yatkınlık, hastalığın unsurlarından biri olsa da sağlıksız ve dengesiz beslenme en büyük risk unsurudur. Vücudun insülin hormonuna tepki vermemeye başlamasıyla kan şekerinde artışa sebep olmakta ve özellikle kalp hastalıkları riski artmaktadır. Birleşik Krallık’ta şu anda 3.5 milyon kişinin Tip 2 diyabet olduğu düşünülmektedir. Klasik tedavi yöntemi, kan şekerini düşürmeye yöneliktir ve en yaygın olarak kullanılan ilaç metformindir. Ancak metformin diare (ishal) gibi günlük yaşamı etkileyebilecek yan etkilerinin yanısıra böbreklere zarar verebilme riski oluşturabilmektedir. Bu nedenle yaklaşık olarak hastaların %15’inin metformin kullanamadığı düşünülmektedir.
Metformin ilacının detaylı mekanizması araştırılırken, olası tedavi seçenekleri de beraberinde gelmektedir. İsveç'teki Gotenburgh Üniversite’nden Fredrik Backhed ve İspanya’daki Girona Üniversitesi’ndeki Jose Manuel Fernandez-Real önderliğinde yürütülen çalışmalar bağırsak bakterilerinin metformin ilacıyla ilişkisini ortaya çıkarmıştır. Gönüllü 40 Tip 2 diyabet hastası incelendiğinde metformin kullanan kişilerin bağırsak florasındaki değişiklikler 22 Mayıs 2017 tarihinde Nature Medicine isimli dergide yayımlanmıştır. Bu kişilerde özellikle Akkermansia ve Bifidobacterium isimli bakterilerin sayısında artış olduğu görülmüştür. Bu kişilerden alınan gaita örneklerin Tip2 diyabetin modellendiği farelere transfer edildiğinde ise bu farelerin diyabetik durumlarının daha iyi kontrol altına alındığı görülmüştür. Bu noktada ortaya çıkan soru ise Akkermansia ve Bifidobacterium miktarının artışının diyabet hastalarında nasıl bir etki göstereceğidir.
Metformin’e alternatif olabilecek tedaviler ise hızlıca devam etmektedir. 14 Haziran 2017 tarihinde Science Translational Medicine dergisinde yayımlanan ve yine Gothenburg Üniversitesi’nden Anders Rosengren önderliğinde yürütülen çalışma büyük önem taşımaktadır. Tip 2 Diyabet hastası kişiler genetik olarak incelendiğinde alternatif tedavi olabilecek sülforafan molekülü öne çıkmıştır ki bu molekül doğal olarak özellikle brokoli, brüksel lahanası ve diğer başka sebzelerde bulunmaktadır. Denek hayvanlar üzerinde yürütülen çalışmalar sonucunda bu molekülün karaciğerde glukoz üretimini durdurduğu gözlemlenmiştir. 97 Tip 2 diyabet hastasına üç ay boyunca her gün konstantre şekilde sülforafan verildiğinde bu kişilerin metformine ihtiyaç duymadan kan şekerinde ve de HbA1c seviyelerinde düşüş olduğu gözlemlenmiştir. Verilen miktar yaklaşık 5 kg brokolide bulunan sülforafan molekülüne denk gelse de bu alternatif tedavinin olumlu etkisinin göz ardı edilmemesi gerekmektedir.
Bahsettiğim bu gelişmelerin metformine alternatif olabilecek yeni Tip 2 diyabet tedavileri olması ümit vericidir.
Kaynakca: Newscientist, Nature Medicine, Science Translational Medicine, Daily Express
Dr. Umut Cagin