Sağlık Bakanlığı’nın 6 Milyar 930 Milyon 687 bin TL’lik bütçesi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde görüşülüyor.

-Besim

Bütçe üzerine ilk sözü alan CTP Milletvekili Filiz Besim, Sağlık Bakanlığı’nı “en istikrarsız bakanlık” olarak niteledi ve “sağlığın dibe vurduğunu gördüklerini” savundu.

Genel bütçeden Sağlık Bakanlığı’nın aldığı katkıya işaret eden Besim, geçen yıla göre sağlık bütçesine yapılan artışın yüzde 39.50 olduğunu söyledi. Ülkede yüzde 50 oranında enflasyon beklendiğine işaret eden Besim, artışın çok da yeterli olmayacak gibi göründüğünü belirtti.

Ülkede çok ciddi bir nüfus politikası sorunu olduğunu dile getiren Besim, nüfus bilinmeden sağlıkta başarılı olunamayacağını kaydetti. Şubatta Türkiye’de yaşanan depreme değinen Filiz Besim, deprem anında en çok ihtiyaç duyulan şeyin hastaneler olduğunu ve sağlam binalara ihtiyaç olduğunu söyledi. Riskli binalarla ilgili önlem alınması gerektiğini belirten Besim, bunlarla ilgili plan ve program yapılması gerektiğini ifade ederek, bütçede tadilat için ciddi bir rakam görmediği eleştirisinde bulundu.

Yeni Lefkoşa Hastanesi’nin “şehir efsanesine” döndüğünü dile getiren Besim, bu konuda bir plan olup, olmadığını sorguladı. Yeni Girne Hastanesi’nin de “şehir efsanesine” döndüğünü kaydeden Besim, hastaneyle ilgili gerçekçi durumun ne olduğunu sordu. Yeni Girne Hastanesi’nin kanalizasyon ile ilgili sorunu olduğunu ifade eden Besim, tıbbi atıkların ciddi bir sorun olabileceğine dikkat çekti.

Güzelyurt Hastanesi’nin bütçede “sıfır çektiğini” kaydeden Besim, “Bir Güzelyurtlu olarak bu konuda çok kızgınım” dedi. Güzelyurt Hastanesi’nin “içler acısı” durumda olduğunu ifade eden Besim, hastanenin geleceğinin belirsiz olduğunu söyledi.

Altyapıyla ilgili bütçede ciddi rakamlar görmeyi beklediğini ancak göremediğini dile getiren Filiz Besim, AMATEM ile de özellikle ilgilenmesi gerektiğini belirtti. Mağusa Hastanesi’yle ilgili bina ihtiyacından da bahseden Besim, sağlık merkezlerinin birinci basamak sağlık hizmeti olarak çok önemli olduğunu kaydetti. Değirmenlik Sağlık Merkezi projesi hakkında soru soran Besim, Lapta Sağlık Merkezi’nin oda ihtiyacı olduğunu ifade etti.

Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’nde çok ciddi sıkıntılar olduğunu belirten Besim, “Bir hasta 10 saat sedyede bekletilemez” diyerek, acil servis konusunda ivedi olarak tedbir alınması gerektiğini kaydetti. Kan Bankası’nın 5 kişinin istifasıyla “çöktüğünü” savunan Besim, Nakil Tüzüğü’nün çalıştırılmamasının ise doğru olmadığını söyledi.

Sevk paralarını azaltmak için sevklerin azaltılması gerektiğini kaydeden Besim, Dr. Burhan Nalbantoğlu’na ped cihazı kazandırılması gerektiğini belirtti. “İki yıldır 6 tane morg dolabı alınmadı” diyen Besim, doktor eksikliklerini de sıraladı.

Devlet Laboratuvarı konusuna da değinen Besim, bir laboratuvar projesi yapıldığını ancak bu projenin “tozlu raflara” kaldırıldığını kaydetti. Devlet Laboratuvarı’nın, eski binanın bahçesine yapılacağının söylendiğini belirten Besim, “Şehrin merkezine Devlet Laboratuvarı yapılmaz” dedi.

İlaç Eczacılık Dairesi’nde ilaç yokluğu yaşandığını anlatan Besim, daireye ayrılan kalemdeki yüzde 29’luk artışın yeterli olmayacağını söyledi. Besim, doğrudan alımların ise minimuma indirilmesini istedi. Kapalı zarf usulü ihale yönteminin doğru olmadığını belirten Besim, İlaç Eczacılık Dairesi’nin güçlendirilmesi gerektiğini söyleyerek, dairenin “ticarethane” olmadığını belirtti. İlaç takip sistemi konusunda da eleştirilerde bulunan Besim, reçeteli ilacın da bir an önce gündeme alınması gerektiğini kaydetti. Hastaların özel eczanelerden ilaç alabilmesinin çok önemli olduğunu dile getiren Besim, sahte reçete soruşturmasına değinerek, doktorun ve eczacının “yerlerde sürünen” itibarının kaldırılması gerektiğini belirtti. Besim, “Ülkede ilaç üretimi gündeme gelmelidir” dedi.

“Koruyucu sağlık hizmetlerine devletin yine önem vermediğini, para ayırmadığını” savunan Besim, Kanser Bildirim Yasası tüzüklerinin neden geçirilmediğini sordu. Besim, kanser taramalarının toplum bazlı ve sürekli olması gerektiğini vurguladı.

-İncirli

CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli ise konuşmasında, sorunların hiçbirinin çözüme kavuşturulmamasının memleketin esas sorunu olduğunu belirterek, “Burada yanlış giden bir şeyler var” dedi. İncirli, Sağlık Bakanlığı’nın sorunların kendiliğinden çözülmesini beklediğini söyledi.

Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’ndeki sorunların yıllardır aynı yerde durduğunu dile getiren İncirli, pandemiyle birlikte sağlık sisteminin çok yorulduğunu ifade etti. Pandemi döneminde herkesin sağlık çalışanlarının gözünün içine baktığını anlatan İncirli, “Şimdi yine Bakanlığın yüzüne kimsenin bakmadığını” kaydetti. Bakanlık bütçesine yapılan artışla eksikliklerin giderilmesinin mümkün olmadığını söyleyen İncirli, bakanlığın bütçesinin, sahte reçete soruşturmasının gölgesinde kaldığını ifade etti.

Haftalık itfaiye raporu: 12 yangın, 1 milyon 19 bin 500 TL zarar Haftalık itfaiye raporu: 12 yangın, 1 milyon 19 bin 500 TL zarar

Eczacılık mesleğinin “kilitlendiğini” dile getiren İncirli, eczacıların, ecza depolarına “para ödeyemez” duruma geldiğini söyledi. İnsanların eczanelerden ilaç alamadığını ifade eden İncirli, soruşturmanın, halka ve bakanlığa ciddi maliyeti olduğunu söyledi. Soruşturmanın tüm bacaklarının sağlıkla ilgili olduğunu ifade eden İncirli, “Ucu nereye varacak bilmeden, 150-200 bin tane reçetenin peşine 10 tane polis takıldığı” eleştirisinde bulundu. “Polis ne aradığını bilmiyor” diyen İncirli, işin seyreldiğini, birçok suçsuz insan içinde suçluların da öneminin azaldığını söyledi.

“Sosyal Sigortaların kar ettik diye böbürlendiğini” dile getiren İncirli, polis ve savcılığın neyin peşinde olduğunu bilmesi gerektiğini belirtti. Sağlık Bakanı’nın konuya müdahale etmesini isteyen İncirli, eczacıların batacağı uyarısında bulundu. İncirli, öte yandan suçluların cezalandırılmasını istediklerini söyledi.

Lefkoşa’ya yapılacak yeni hastanenin de nüfusa yetmeyeceğini kaydeden İncirli, “en temel meselelerden bir tanesi nüfus meselesidir” diyerek, sağlıkta tercih kullanılamayacak zamanlar olması nedeniyle sağlık için nüfus konusunun çok kritik olduğunu kaydetti.

Hastanelerdeki “yönetim zafiyetinin” ortadan kaldırılması gerektiğini ifade eden İncirli, insanların hastaneden emekli olmak için gün saydığını, bunun çok üzücü olduğunu belirterek, gidenin yerine de birinin konulamadığını söyledi.

Sağlıkla ilgili istatistiklerin aylık olarak açıklanmasını isteyen Sıla Usar İncirli, hastalar üzerinden nüfus konusunda fikirleri olabileceğini kaydetti. Hizmet içi eğitim meselesinin ülkede eksik kaldığını belirten İncirli, “Hizmet içi eğitim mecburi olmalı” dedi.

Genç hekimlere ihtiyaç olduğuna dikkat çeken İncirli, genç hekimlerin tanınması, onların ihtiyaçlarına yönelik uygulamalar yapılması gerektiğini belirtti. “Bir devlet insan yetiştirmek için çaba sarf etmeli” diyen İncirli, devletin sevklerin altında belinin büküldüğünü kaydetti. İncirli, eksiklerin giderilmesi gerektiğini söyledi.

Mevzuatlar için hukukçu ekibe ihtiyaç olduğunu dile getiren İncirli, “Hükümete karşı sizin haklarınızı da biz korumak mecburiyetindeyiz” dedi. İncirli, gelip-giden bakanlarla bakanlıkta bürokratların değişmemesinin ise olumlu olduğunu kaydetti.

-Rogers

Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers da, yıllardır bütçede eksiklikleri konuştuklarını ifade ederek, “dünya standartlarının altında bir bütçeyle sağlığın yönetilmeye çalışıldığını” kaydetti.

Bütçe kısıtlı olsa da bütçenin nasıl yönetildiğiyle ilgili de sıkıntılar olduğunu ifade eden Rogers, günün sonunda toplumun kaybettiğini söyledi. Hastane yapımı konusunda bütçe olduğunu ancak tam olarak ne olduğunun belli olmadığını belirten Rogers, “Hükümetin sağlık vizyonunu anlayabilmiş değilim” dedi.

Güzelyurt Hastanesi’nin öncelikli bir proje olup, olmadığını soran Rogers, yeni Lefkoşa Hastanesi’yle ilgili plan olup, olmadığını da bilmek istediğini kaydetti. AMATEM binasının “yılan hikayesine” döndüğünü ifade eden Rogers, binayla ilgili bütçede ayrılan rakamın, “dostlar alışverişte görsün” gibi göründüğünü söyledi. Rogers, “Uyuşturucuyla mücadelede devletin planı var mı?” diye sordu.

Devlet Laboratuvarı konusunda yeni bir plan yapıldığını dile getiren Rogers, “Bakanlık bu konuda yıllardır uzman görüş alamadı mı?” sorusunu sorarak, yaşananların devlet ciddiyetiyle bağdaşmadığını belirtti. Sağlık Bakanlığı konusunda devletin politika belirlemesi gerektiğini ifade eden Rogers, her gelen bakanın yeni vizyonu olduğunu söyledi.

İlaç Eczacılık Dairesi’nin altyapısının güçlendirilmesini söylemekten “dilinde tüy bittiğini” dile getiren Rogers, dairenin bütçesinin yine yeterli olmadığını kaydetti. Ülkede ilaç takip sisteminin kurulmamasının herkesin “ayıbı” olduğunu belirten Rogers, “Bu kadar aciz değiliz, bu kadar aciz yönetilmemeliyiz” dedi. Sistem kurulmadığı, ihtiyaçlar belirlenmediği sürece ihalelere çıkıp, tarihi geçtikten sonra ilaçların çöpe atılacağı öngörüsünü dile getiren Rogers, israfa son verilmesi gerektiğini ifade etti.

“Sorunların tespiti belli ise ne yapılması gerektiği bellidir” diyen Rogers, “bugün hala kanser hastalarının dairenin kapısında süründüğünü” kaydetti. Yapılmayan şeylerden dolayı insanlara doğru düzgün sağlık hizmeti verilemediğini ifade eden Rogers, “Yeşil reçeteyi online sisteme bugün oldu geçiremedik” eleştirisinde bulundu.

Koruyucu sağlık hizmetlerine de önem verilmediğini dile getiren Rogers, bunun artık bir politika olması gerektiğini vurguladı. Erken tanı biriminin yaptığı mamografi sayısının azlığına dikkat çeken Rogers, bir tane mobil kanser tarama cihazı olsa kırsalda taramaların yapılabileceğini söyledi. Erken tanı konusunda aksiyon görmek istediğini belirten Rogers, bunun sağlık politikası haline getirilmesi gerektiğini ifade etti.

Pandeminin, Bulaşıcı Hastalıklar konusunun önemini ortaya koyduğunu anlatan Rogers, ülkenin artık kozmopolit durumda olduğuna işaret ederek, bulaşıcı hastalıklara hazırlıklı olunması gerektiğini söyledi.

Rogers’ın konuşmasının ardından bütçe görüşmesine ara verildi. Aradan sonra Sağlık Bakanlığı bütçesi görüşülmeye devam edecek.