Rum yönetiminin, Nikos Hristodulidis’in Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’le gayrı resmi akşam yemeğinde buluşacağı New York ziyaretine kısa bir süre kala Kıbrıs müzakerelerinde 2017’ye kadarki kazanımlar ve Guterres Çerçevesi hakkındaki “pozisyonunun anlaşılmaması için kafaları karıştırmakta ısrar ettiği” bildirildi.
Alithia’nın haberine göre, DİSİ ve AKEL, 15 Ekim’de New York’ta gerçekleşecek akşam yemeği öncesinde Rum yönetiminin Guterres Çerçevesi ve 2017’ye kadarki kazanımlarla ilgili pozisyonu konusunu ısrarla gündeme getiriyor.
Rum Sözcü Vekili Yannis Andoniu dün katıldığı RİK’in bir yayınında, Rum yönetiminin Guterres Çerçevesini kabul edip etmediği sorusuna “Biz Çerçeveyi ilke olarak kabul ediyoruz ancak, bizim tarafın 2017’den bugüne kadarki pozisyonu şudur ki bu çerçeve, bazı noktalarının müzakere edilmesi gerektiği için mutlak kabul edilemez. Her bir tarafın altına imza atacağı bir şey değil. Çözüm planı değil.” cevabını verdi.
Andoniu’nun, Rum tarafının tam olarak ne istediği sorulduğunda, “peşin peşin, askerlerin çekilmesiyle ilgili garantiler meselesinin öteki tarafça kabul edilmesini istiyoruz.” dediğini aktaran gazete, Rum Sözcü Vekilinin bu cevabını “anlaşılmaz” buldu.
Habere göre, RİK muhabirinin Kıbrıs Türk tarafının değil Rum tarafının neyi müzakere etmeyi kabul ettiğini öğrenmek istediğini söylemesine rağmen Andoniu “anlaşılmaz bir şekilde, Kıbrıs Türk tarafının kabul etmediği güvenlik ve garantiler meselesini ortaya koyarak, bu meselenin Çerçevede başlık olarak yer aldığını” söyleyerek “kendi aramızda mı müzakere ediyoruz” diye sordu.
Yannis Andoniu, “ilke olarak saygı duyuyor ve kabul ediyoruz ancak sorunlar var.” ifadesini kullandı.
Politis ise, Andoniu’nun aynı konuda “Radyo P’nin (politis)” “Ertesi Gün” programında da açıklama yaptığına işaret etti.
Habere göre, Rum tarafının stratejik isteğinin, New York’taki üçlü görüşmenin, sonrası için ilk adımı teşkil etmesi olduğunu söyleyen Andoniu “sonraki adımın şartları oluştuktan sonra, devamı BM Genel Sekreteri’nin temsilcisiyle Kıbrıs’ta veya beşli görüşme şeklinde New York’ta veya başka bir yerde olur fark etmez, bizim açımızdan hoş karşılanan bir gelişme olur.” ifadesini kullandı.
Rum tarafının hedefinin, doğrudan müzakereleri gündeme getirecek şartları yaratmak olduğunu savunan Andoniu, Rum tarafının, Kıbrıs Türk tarafının istediği gibi, Kıbrıs sorununda yeni bir çıkmaz veya başarısızlık durumunda “peşinen herhangi bir şeyi kabul etmesinin” de yeni bir çabada arzu edilen sonuca varılmaması durumunda öteki tarafın istediklerini vermeyi "peşinen kabul etmesinin" de çok zor ihtimal olduğunu söyledi. “Çıkmaz olması halinde bazı şeyler vereceğimizi peşinen taahhüt ederek bir müzakereye girmemiz mantıksızdır, keza istediklerini peşinen verirsek öteki tarafın güdüsü kalmaz.” dedi.
Yannis Andoniu Rum yönetiminin pozisyonunu şu cümlelerle izah etti: “Egemen eşitliği tanır ve Kıbrıs Türk tarafına 3 D’yi (doğrudan uçuş, doğrudan ticaret, doğrudan diplomatik ilişkiler) verirsek müzakere edecek bir şey kalmaz. 3 D talebini yerine getirmemizi istiyorlar ancak BM Genel Sekreteri’ne de açıkça söylediğimiz gibi, diyaloğun herhangi bir anlamı kalmayacağından, bu talebi kabul edemeyiz. Kabul ya da reddetmesi için halkın önüne koyabileceğimiz bir çözüm planı dayatılması olasılığından çok uzağız.”
Haravgi’nin “Başkan New York’ta Olumlu Sonuç Umuyor” başlıklı haberine göre, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis "New York’taki gayrı resmi yemekten olumlu sonuç çıkmasını umduğunu ve tek olumlu sonucun da müzakerelerin uzlaşılmış çerçevede, koptuğu yerden yeniden başlaması olduğunu” söyledi.
Habere göre, 15 Ekim’deki gayrı resmi yemekte karşılaşabileceği “tuzaklar ve endişeleri” sorulduğunda “özgüvenimiz var. Yemeğe, kendi eylemlerimiz aracılığıyla da olumlu sonuç almak için, çizgilerimizi bilerek gidiyoruz”. dedi.