Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, başkanlığında dün toplanan Ulusal Konsey'i , Kıbrıs sorunundaki gelişmelerle ilgili olarak bilgilendirildi.
Fileleftheros gazetesi “Üçlü Görüşmeyle İlgili Düşük Beklentiler- Başkan New York’a Türk Tarafının da Olumlu Yanıt Vereceğini Ümit Ederek Gidecek” başlıklarıyla yer verdiği haberinde Rum Yönetiminin dünkü toplantıda BM Genel Sekreteri tarafından üçlü bir görüşme toplanmasıyla ilgili var olan düşük beklentileri kayda geçirdiğini yazdı.
Hristodulidis’in BM Genel Sekreteriyle görüşmeye hali hazırda üçlü görüşmeye olumlu yanıt vermiş olarak gideceğini kaydeden gazete, her şeyin Türkiye faktörü ile Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ne söyleyeceğine bağlı olduğunu öne sürdü.
Ulusal Konsey'in dünkü görüşmesinde BM ve BM Genel Sekreteri Guterres’in üçlü görüşme toplanmasıyla ilgili engelleri aşmaya çalıştıklarının kayda geçirildiğini ifade eden gazete, öte yandan üçlü görüşmenin önümüzdeki ekim ayından önce gerçekleşmesinin beklenmediğini belirtti.
Şu ana kadar yapılan istişarelerden BM’nin üçlü bir görüşmenin gerçekleştirilmesiyle ilgili muhtemel dönemi ekim ayının ikinci yarısı olarak gördüğünü kaydeden gazete, Lefkoşa Rum kesiminin ise üçlü bir görüşme yapılmasının Türk tarafının tutumuna bağlı olduğu konusunda net olduğunu öne sürdü.
Haberde tüm paydaşların New York’ta bulunacağı ve BM Genel Sekreteri'yle görüşmeler yapacağı önümüzdeki hafta, bu yönde çaba harcanmasının beklendiği de ifade edildi.
Hem AB üyesi devletlerin hem de Kıbrıs sorunuyla ilgili tarafların mesajını alan Türkiye’nin rolünün belirleyici olmaya devam ettiğini kaydeden gazete, Türk tarafının 3D (doğrudan uçuş, doğrudan ticaret ve doğrudan temas) konusunun ileriye götürülmesiyle puan kazanmaya çalıştığını iddia etti.
Letimbiotis
Gazeteye göre Rum Hükümeti Sözcüsü Konstantinos Letimbiotis ise dünkü ulusal konsey toplantısının ardından basına yaptığı açıklamada “ne zaman karar verirse üçlü bir görüşme için BM Genel Sekreterinin hizmetinde olduklarını” söyledi.
Rum kesiminin çıkmazın aşılması çabalarına yönelik yapıcı bir tutum sergilediğini de öne süren Letimbiotis, üçlü bir görüşme yapılabilmesi için Türk tarafının da tutumunu gözden geçirmesini umduğunu dile getirdi.
BM Genel Merkezi'ne daha fazla hareketlilik sağlanması ve BM Genel Sekreterinin ortak bir görüşmeyle ilgili yeni çabasının olumlu sonuca varması hedefiyle gideceklerini de kaydeden Letimbiotis, Rum kesiminin girişimleriyle diyalog istediğini gösterdiğini, "tezleriyle isteklerinin haklı; yaklaşımlarının ise yararlı olduğu" konusunda güvenlerinin tam olduğunu savundu.
Aktif diplomasi uyguladıklarını, ellerindeki tüm imkân ve olanakları kullandıklarını da dile getiren Letimbiotis, yapılan istişarelerin üçlü görüşmeden başka bir şeye odaklanıp odaklanmadığı sorusuna ise BM Genel Sekreteri'nin Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis ile Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın kendi huzurunda bir görüşme yapmasına yoğunlaştığını ifade etti.
Ulusal konsey toplantısı için dün başkanlık sarayında bulunan siyasi parti başkanlarının Hristodulidis’in müzakerelerin yeniden başlaması hedefi taşıyan eylemlerini destekledikleri, partilerin çoğunluğunun ise tezini daha da güçlendirmesi için Rum kesiminin yapması gerekenlere" yönelik önerilerde bulundukları da kaydedildi.
Rum siyasi partilerinin mesajları
Gazeteye göre DİSİ Başkanı Annita Dimitriyu ulusal konsey toplantısının ardından yaptığı açıklamada Hristodulidis’in, güvenilirliklerini artırabilmek, BM Genel Sekreterini ve uluslar arası toplumu ciddi olduklarına, müzakerelerin yeniden başlaması için harekete geçeceklerine ikna etmek için, BM Genel Kurul toplantısındaki temas ve kulis faaliyetlerinden kararlılıkla ve net tezlerle inisiyatif almaları gerektiğini ifade etti.
Dimitriyu DİSİ partisinin, müzakerelerin yeniden başlamasıyla ilgili çabaya katkısı olan her eylemi desteklemeye devam edeceğini de söyledi.
AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu ise çabalarının Guterres çerçevesi üzerinde müzakere edilenleri ve görüş birliklerini muhafaza ederek; çıkmazı aşacak ve müzakereleri Crans Montana’da kaldığı yerden devam ettirecek şekilde olması gerektiğini öne sürdü.
Stefanu açıklamasında Kıbrıs sorunundaki çıkmazın aşılması ve müzakerelerin devam etmesi için BM tarafından yoğun istişareler ve kulis faaliyetlerinin yapıldığı ve çabaların gösterildiği bir dönemden geçildiğini de kaydetti.
DİKO Başkan vekili Hristiana Erotokritu ise açıklamasında diyaloğun yeniden başlaması için Rum kesimine kulak verilmesi ve Türk tarafından da aynı yaklaşımın ortaya çıkmasını umduğunu belirtti. DİPA Başkanı Marios Karoyan da açıklamasında Türkiye’ye yönelik sürekli bir diplomatik baskı uygulanması gerektiğini iddia etti.
EDEK Başkanı Marinos Sizopulos Kıbrıs sorununun doğru temele oturtulmasından söz ederken, Ekologlar adına konuşan Kiriakos Çimillis ise ilerlemenin bazı müzakereleri başlatmak anlamına gelip gelmediği sorusunu sordu.
ELAM adına konuşan Sotiris İoannu ise “Kıbrıs sorununun iki toplumlu bir anlaşmazlık olarak değil, istila ve işgal sorunu olarak doğru temellere oturtulmasını” istedi.
Politis gazetesi ise “Sürprizlerin Olmadığı Ulusal Konsey Toplantısı- New York Görüşmeleri Beklenirken” başlıklı haberinde, ulusal konseyin dünkü toplantısında BM’nin Kıbrıs sorunundaki çabası açısından belirleyici olan belirli unsurlar görülmediğini yazdı.
Hristodulidis’in çağrıldığı an diyaloğa hazır olduğunu yinelediğini yazan gazete, siyasi partilerin ise kendilerini tekrarladıklarını kaydetti.
Haberde BM Genel Sekreteri ile çalışma arkadaşlarının önümüzdeki aylarda ortaya çıkacak dinamik bir süreç için, bazı görüşmelerden en azından belirli sonuçlar elde etmek istedikleri de belirtildi.
