GÜNDEM

Prof. Dr. Atakara: "Baf açıklarındaki deprem, Lefkoşa açısından risk faktörü oluşturmaktadır"

Prof. Dr. Cemil Atakara, Baf açıklarında bu sabah meydana gelen depremle ilgili çarpıcı açıklamada bulundu. Atakara, "Baf açıklarında meydana gelen orta şiddetli depremin, Lefkoşa gibi iç kesimlerde de hissedilmesi, bölgenin sismik aktivitesinin ve yer altı dinamiklerinin bir yansımasıdır. Bu durum, özellikle de Lefkoşa'nın yapı stoğunun kalitesi ve dayanıklılığı açısından önemli bir risk faktörü oluşturmaktadır" dedi.

UKÜ Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemil Atakara, Baf açıklarında bu sabah meydana gelen depremle ilgili çarğıcı açıklamada bulundu. Atakara, "Bu durum, özellikle de Lefkoşa'nın yapı stoğunun kalitesi ve dayanıklılığı açısından önemli bir risk faktörü oluşturmaktadır" dedi. Atakara, risk haritalarının acilen oluşturulması,nın bu tür doğal afetlerin etkilerini azaltmak için kritik bir adım olduğuna işaret eden Atakara, yüksek risk taşıyan alanlarda yapı denetimlerinin sıkılaştırılması, mevcut binaların güçlendirilmesi ve yeni inşaat projelerinin sismik standartlara uygun olarak gerçekleştirilmesi gibi önlemlerin hayata geçirilebileceği önerisinde bulundu.

Atakara'nın paylaşımı şöyle: 

"Baf açıklarında meydana gelen orta şiddetli depremin, Lefkoşa gibi iç kesimlerde de hissedilmesi, bölgenin sismik aktivitesinin ve yer altı dinamiklerinin bir yansımasıdır. Bu durum, özellikle de Lefkoşa'nın yapı stoğunun kalitesi ve dayanıklılığı açısından önemli bir risk faktörü oluşturmaktadır.

Kuzey Kıbrıs'ta, özellikle İskele-Gaziveren yayında olası büyük bir depremin etkileri, altyapının ve binaların sismik dayanıklılığı ile doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle, bu bölgelerdeki yapıların mevcut durumu ve olası depremlere karşı ne derece güvenli olduğu üzerine kapsamlı bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.

Ayrıca, risk haritalarının acilen oluşturulması, bu tür doğal afetlerin etkilerini azaltmak için kritik bir adımdır. Bu haritalar, yerel yönetimlerin ve ilgili kurumların, hangi bölgelerin daha fazla risk altında olduğunu belirlemelerine ve buna göre önleyici tedbirler almalarına olanak tanıyacaktır. Örneğin, yüksek risk taşıyan alanlarda yapı denetimlerinin sıkılaştırılması, mevcut binaların güçlendirilmesi ve yeni inşaat projelerinin sismik standartlara uygun olarak gerçekleştirilmesi gibi önlemler hayata geçirilebilir."