Rum basınında dün yer alan haberlerde İsrail’in "Demir Kubbe" hava savunma sisteminin ilk partisini Güney Kıbrıs’a gönderdiği ve RMMO’ya teslim edilen sistemin aktifleştirildiği iddia edilirken, Politis gazetesi ise bugün yer verdiği haberinde bunun “Demir Kubbe değil, uçaksavar sistemi olduğunu” öne sürdü.
Gazete konuyla ilgili haberinde İsrail’in “Demir Kubbe” isimli hava savunma sisteminin aynısının değil, bu sistemin daha geniş ailesinin kapsamına giren uçaksavar füze savunma sisteminin bir parçasının hali hazırda Güney Kıbrıs topraklarında bulunduğunu yazdı.
Habere göre ismi belirtilmeyen “yetkili bir kaynak” gazeteye açıklamasında bunun değeri milyonlarca Euro’yu bulan ve yalnızca insansız hava araçları değil, uçaklar ve füzeler dahil birçok saldırının önlenmesi için özel olarak planlanmış modern bir silahlı füze savunma sistemi olduğuna işaret etti.
“Askeri kaynaklara” dayanarak Güney Kıbrıs’ın İsrail’den söz konusu füzesavar sistemini aldığını ve bunun “Demir Kubbe”den farklı bir tip sistem olduğunu yazan gazete, Demir Kubbe’nin toplu şekilde fırlatılan roketlerle karşı karşıya kalan İsrail’in ihtiyaçları için özel olarak inşa edildiğini belirtti.
Gazete “aynı kaynaklara” dayanarak başka hiçbir ülkenin bu şekilde toplu şekilde fırlatılan roket saldırılarıyla karşı karşıya kalmadığını, dolayısıyla bir Demir Kubbe sisteminin Güney Kıbrıs açısından yararlı olmayacağını belirtti.
Güney Kıbrıs’ın füzesavar sisteminin Rum kesiminin savunma ihtiyaçlarına karşılık vermesi için Demir Kubbe’den farklı özelliklere sahip olduğunu kaydeden gazete, söz konusu sistemin özerk bir şekilde çalışacak pozisyonda olmadığını ve Rum kesiminin hava savunma sistemine entegre edilmesi gerekeceğini kaydetti.
Gazete “eldeki bilgilerin” milyonlarca Euro değere sahip uçaksavar füze savunma sisteminin Rum kesimine gelişinin, iki buçuk yıllık bir çabanın sonucu olduğunu da ekledi.
Rum hükümetinin anlaşılır nedenlerden ötürü konuyla ilgili "alçak tonları muhafaza ettiğini", çünkü savunma meselelerinin ulusal güvenliği etkilediğini kaydeden gazete, haberinin devamında Rum Savunma Bakanı Vasilis Palmas’ın açıklamalarına yer verdi.
Palmas
Palmas açıklamasında anlaşılır sebeplerden ötürü şu veya bu silahlanma programına sahip olup olmadıkları konusunda yorum yapmadıklarını ve ayrıntıya girmediklerini dile getirdi.
Palmas açıklamasında “Kıbrıs’ın güvenli olduğunu ve Kıbrıs Cumhuriyeti ile Rum Milli Muhafız Ordusu (RMMO) kurulduğu günden bu yana askeri açından hiç bu kadar güçlü olmadığı” iddiasında da bulundu.
Bu konuyla ilgili birçok meseleyi her daim yorumlamaktan kaçındıklarını ifade eden Palmas, çok az şey söyleyerek sıkı ve aralıksız şekilde çalıştıklarını ekledi.
Alithia gazetesinde yer alan habere göre ise Palmas Rum Haber Ajansı KİPE’ye açıklamasında, silahlanma programlarıyla ilgili olarak gün yüzüne çıkanlarla ilgili; RMMO’nun günlük olarak eğitildiğini ve silahlandığını söyledi.
RMMO’nun silahlanma programları konusuyla ilgili olarak ise Palmas, bunların daima ihtiyaçlar temelinde gerçekleştirildiğini aynı zamanda yaşadıkları dönemin yeni şartları ile olgularına da uyum sağladıklarını belirtti.
Palmas, bunların popüler meseleler olması aynı zamanda halka güvenlik ve memnuniyet hissiyatı veren konular olmasına rağmen, Güney Kıbrıs’ın güvenli olduğunu ve Kıbrıs Cumhuriyeti ile Rum Milli Muhafız Ordusu’nun (RMMO) kurulduğu günden bu yana askeri açından hiç bu kadar güçlü olmadığını da iddia etti.
RMMO’nun bölgede meydana gelenlerle ilgili olarak ne kadar hazır olup olmadığının kendisine sorulması üzerine ise Palmas, “RMMO’nun 40 bin Türk askerinin 50 yıldır burada bulunmasından ötürü her daim hazır olduğunu” öne sürdü.
Bölgenin sürekli ve uzun süreli bir istikrarsızlık içinde olmasından ötürü de RMMO’nun hazır olduğunu ifade eden Palmas, bundan ötürü Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlarının güvenliğini güvence altına alma görevi ve yükümlülüğüne sahip olduklarını sözlerine ekledi.