GÜNDEM

Paralik:  “Sunduğumuz yazılı görüşler ve şartname örneği dikkate alınmadı”

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB) Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) “KKTC Güngör Entegre Katı Atık Yönetimi Projesi” ihalesi konusunda odanın görüşleri ve yazılı bildirimlerinin göz ardı edildiğini savundu ve bunun sebeplerinin irdelenmesi gerektiğini kaydetti.

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB) Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) “KKTC Güngör Entegre Katı Atık Yönetimi Projesi” ihalesi konusunda odanın görüşleri ve yazılı bildirimlerinin göz ardı edildiğini savundu ve bunun sebeplerinin irdelenmesi gerektiğini kaydetti.

Oda Başkanı Başkanı Sibel Paralik yazılı açıklamasında Maliye Bakanlığı, Para Kambiyo İnkişaf Dairesi’nin KKTC Güngör Entegre Katı Atık Yönetimi Projesi ihalesine eylül ayında teklif alım süreci kapanacak şekilde çıktığını hatırlattı. Teknik ve idari şartnamenin hazırlanması sürecine katkı amacıyla Çevre Mühendisleri Odası bünyesinde bir teknik komite kurarak, 2023 yaz döneminde Maliye Para Kambiyo Birimi’nde düzenlenen birçok toplantıya katıldıklarını kaydeden Paralik, adil ve uygulanabilir bir sonuç için yazılı ve sözlü görüşler bildirdiklerini belirtti.

 “Sunduğumuz yazılı görüşler ve şartname örneği dikkate alınmadı”

Teknik şartname üzerinde çalışarak yazılı dokümanlar sunduklarını ifade eden Paralik, “Halen açık olan ihale dokümanlarını incelediğimizde sunduğumuz yazılı görüşlerin ve şartname örneğinin dikkate alınmadığını ve tesis ihale edildikten sonra sürdürülebilirliğiyle ilgili ciddi sıkıntılar yaratacak birçok konu olduğunu tespit ettik" dedi.

Vahşi depolama alanı olarak kullanılan alanın rehabilitasyonuyla ilgili hazırladıkları teknik şartların  dokümandan çıkarıldığını kaydeden Paralik, ıslah ve rehabilitasyon ile ÇEB raporunun onaylanması sonrasında rehabilitasyon uygulanacak kıstasların dokümanda yer almadığını belirtti.

Paralik, “İhalenin atık hiyerarşisi prensibinde uygulanması ve gelen başvuruların bu prensipte değerlendirilmesine değinilmemektedir. Önümüzdeki 49 yıl için ülkede daha az atık oluşturulması için herhangi bir atık politikası uygulanmayacağı gibi, daha fazla atık oluşturularak daha fazla enerji üretimine teşvik olduğu görülmektedir.” ifadelerine yer verdi.

Paralik, katı atık geri dönüşüm ve geri kazanım tesisiyle ilgili geri dönüşüm teknolojisi, geri dönüştürülebilir atıklarla ilgili tanımlamalar ve geri dönüştürülen mamullerin değerlendirilmesine ilişkin kıstasların yeni dokümanda yer almadığını da kaydetti.

“Nihai atık depolama alanıyla ilgili kısımlar çıkarıldı”

İhale dokümanlarında belirlenen kapsam kapsayıcı olmasına rağmen tanımlamalarda kompost tesisi ve mekanik ayrıştırma tanımlanarak olası diğer teknolojilerin çıkarıldığını belirten Paralik, şöyle devam etti:

“Belediye atıklarının atık transfer istasyonlarında göreceği işlemler, atıkların sahaya nakli, ekonomik değeri olanların sahada ayrıştırılması, ilgili tüzüklere istinaden geri kazanım hedefleri, ısıl değeri olanların enerji geri kazanım için kullanımı ve KIB TEK enerji iletim hattına iletilmesi çıkarılmıştır. Termal dönüşüm sistemleri ile ilgili yasa ve tüzükler, raporlamalarla ilgili kısıtlamalar çıkarılmıştır. Termal dönüşüme teknoloji başlığı altında olanak sağlanmış fakat daha önce derlediğimiz kısıtlayıcı hiçbir faktöre yer verilmemiştir. Nihai atık depolama alanı ile ilgili kısımlar çıkarılmıştır. Kapsam da belirtilen atıkların taşınması esnasında uyulması gereken kurallar ve transfer istasyonlarında sağlanması gerekli azami kurallar dokümandan çıkarılmıştır. 15 MW (Yıllık toplam 120.000.000 kWh) nasıl hangi evsel atık miktarına göre üretilecektir?”

“İhale kapsamında üretilecek olan enerji biyobozunur atıklardan mı üretilecek, yenilenebilir enerji kaynaklarından mı üretilecek, bu konuda belirsizlik vardır.” diyen Paralik, atıkların transfer istasyonlarına belediyeler tarafından taşınmasının idarenin yükümlülükleri arasında yer almadığını ifade etti.

Özerk yapılarda finansal sıkıntılarla faaliyet gösteren birçok belediyenin, atıklarını bu noktalara taşıyamayacağını kaydeden Paralik, “Belediyelerin atıklarını, Güngör veya transfer istasyonlarına aktarmaları konusunda Belediyeler Yasası’nda ilgili değişiklik yapılmadan ihalenin sonuçlanması sürdürülebilirliği tehlikeye atacaktır. Güngör’e gelecek atık miktarı belirsizdir.” dedi.

Fizibilite için de çevresel etki değerlendirme için de en önemli faktörün miktar ile buna bağlı olarak kapasite olduğunu vurgulayan Paralik, ihale değerlendirme tablolarında fizibilite raporlarının değerlendirme puanlarının düşük kaldığını ve teknik olarak belirtilen değerlendirme kriterlerinin  yetersiz  olduğunu, uygun sorgulamayı içermediğini belirtti.

Paralik, “Transfer istasyonlarının konumlanacağı yerlerin geçen zaman içerisinde kamulaştırılmamış olması ve ihale karara bağlandıktan sonraki süreçte kamulaştırmanın öngörülmesi sürdürülebilirliği tehlikeye atacaktır. Tesiste çevre mühendisi çalıştırma zorunluluğuyla ilgili kısımlar ve KTMMOB’den vizelendirilmesiyle ilgili şartlar çıkarılmıştır.” dedi.

“Brüt asgari ücretin 40 katı kadar ceza, caydırıcı bir miktar değildir”

İhalenin yönetimi, ÇED raporu ve ihale sürecinin sonlandırılmasıyla ilgili ortaya koydukları vizyonun evraklarda yer almadığını ifade eden Paralik, “Denetim, idarenin  denetimine tabidir denilmektedir. Ancak böylesi bir proje kapsamında denetim ayrıca Çevre Koruma Dairesi, KIBTEK ve diğer kurumlara da ait olacağı ihale evraklarında vurgulanması beklenirdi.” ifadelerini kullandı.

Brüt asgari ücretin 40 katı kadar cezanın caydırıcı olmadığına da dikkat çeken Paralik, ilgili kuralların, standartların ve düzenlemelerin kapsayıcı olması gerektiğini vurguladı.