Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Lefkoşa milletvekili Sami Özuslu, kronik hale gelen Hayat Pahalılığı (HP) karşısında dar ve sabit gelirlilerin kendi kaderine terk edildiğini söyledi. 2023 yılının ilk 9 ayında resmi rakamlara göre HP’nin yüzde 63 olduğunu anımsatan Özuslu, başta asgari ücretliler olmak üzere çok geniş bir kesimin ‘açlık sınır altında’ yaşadığını vurguladı.
Meclis Genel Kurulu’nda gündem dışı konuşma yapan Sami Özuslu, yapılan kamuoyu yoklamalarında da halkın en önemli sorunları sıralamasında ekonomik sorunların birinci sırada yer aldığını belirtti. Türk Lirası’nda (TL) değer kayıplarının devam ettiğini, fiyatların akşamdan sabaha değişmekte olduğunu ve hükümetin sadece seyrettiğini anlatan Özuslu, “Asgari ücretlilerin, sosyal sigorta emeklilerinin, sosyal yardım alanların, kamu görevlileri dahil tek maaşla geçinen ailelerin hali nedir, biliyor musunuz?” diye sordu.
Kuzey Kıbrıs’ta piyasanın KKTC yurttaşlarının değil, yabancıların ya da Kıbrıslı Rumların alım gücüne göre şekillendiğini ifade eden Sami Özuslu, bu alış-veriş nedeniyle vergi gelirleri artan hükümetin ve bazı sektörlerin keyfinin yerinde olduğunu belirtti. Özuslu, “Sizin keyfiniz yerinde ama on binlerce insan karnını dahil zar zor doyurabiliyor, emeklilerimizin geliri doktor ve ilaç parasına bile yetmiyor” dedi.
UBP-DP-YDP koalisyon hükümetinin HP artışı karşısında ‘cek-cak’ dışında herhangi ciddi bir önlem almadığını söyleyen Sami Özuslu, Ekonomi Bakanlığı’nın önce sebze-meyve, daha sonra da et fiyatlarıyla ilgili ‘ucuzlatma sağlayacağı’ iddiasıyla kurullar oluşturduğunu anımsattı ve “Hani, et ile zerzevat nerede ucuzladı?” diye sordu.
CTP Lefkoşa milletvekili Özuslu, alım gücünün korunması için ana muhalefet partisi olarak yıllardır ‘istikrarlı muhasebe birimi’ dahil çeşitli öneriler sunduklarını da hatırlattı ve hükümetin bu konuları tartışmaktan dahi kaçındığını vurguladı. Özuslu “Korktuğunuz nedir? Maaş ve ücretlerin Euro’ya endekslenmesini konuşmaktan sizi ürküten nedir?” sorusunu yöneltti.
Özuslu, dar ve sabit gelirlileri hayat pahalılığına karşı korumak adına diğer başka öneriler de sıraladı. Sami Özuslu, özellikle temel gıda ürünlerinde girdi maliyetlerini aşağıya çekecek önlemler alınabileceğini, yaşlılar için sağlık, ulaşım, dinlenme gibi konularda sosyal politikalar geliştirilebileceğini kaydetti. Bunlarla beraber piyasanın etkin biçimde denetiminin şart olduğunu da ifade eden Özuslu, ayrıca Ercan işletmecisine bağışlanan 59 milyon Euro, KIB-TEK ihalesiz yakıt alımlarında haksız şekilde birilerinin cebine girdiği Sayıştay raporu tarafından da tespit edilen 6,7 milyon Dolar ile benzeri yolsuz ve usulsüz kamu kaynağı kaçaklarının önlenmesinin önemine de işaret etti. Sami Özuslu sözlerini “Evet, bu ülkede para vardır. Sorun şu ki sosyal adalet yoktur, gelir adaleti yoktur, aksine insanların gelirleri arasında uçurumlar vardır. Bunu ortadan kaldırmak şarttır” diyerek tamamladı.