Ölmek var dönmek yok yaşamaktan! Beyni durup, kalbi atmadığında mı ölür insan?
Bazen kalp artık hissedemediğinde ölür insan. Başkalarının acısına yanmayınca ciğeri, ölmüştür. En önemlisi de 'düşünüyorsa var' olduğu kolaycılığına kaçıyorsa ölür insan. Yavaşça, yaşar gibi yaparken ölüdür. Çünkü insan düşündürdüğü kadar vardır bu dünyada, bu dünya için.
Ölürken bile yaşamak, öldükten sonra da yaşamakdır düşündürmek, ciddi ciddi, dünya hakkında, dünya için... O zaman ölmek var, ölmek yoktur, ölmek var, dönmek yoktur yaşamaktan.
Ve yaşarken hala aslında ölmüşken, zenginliğindir bu dünyada düşündürdüğün her bir insan. Insan zengininin de bir başkadır ölümü. Öyle asil, öyle güzeldir yeri...
"Insan evrende gövdesi kadar değil, yüreği kadar yer kaplar"*
Kocaman yürekli Yaşar Kemal, evrende yeri doldurulamaz bir boşluk bırakarak ayrıldı aramızdan. Arkasından söylenecek hiç birşey tarif edemeyecek bizim için ifade ettiklerini. Veda edilemeyecek bir yazara veda niyetine yazılamayacağından, işte Yaşar Kemal'in bize bıraktıklarının ifadesi...
“Bir; benim kitaplarımı okuyan katil olamasın, savaş düşmanı olsun. İki; insanın insanı sömürmesine karşı çıksın. Kimse kimseyi aşağılayamasın. Kimse kimseyi asimile edemesin. İnsanları asimile etmeye can atan devletlere, hükümetlere olanak verilmesin. Benim kitaplarımı okuyanlar bilsinler ki, bir kültürü yok edenlerin kendi kültürleri, insanlıkları ellerinden uçmuş gitmiştir. Benim kitaplarımı okuyanlar yoksullarla birlik olsunlar, yoksulluk bütün insanlığın utancıdır. Benim kitaplarımı okuyanlar cümle kötülüklerden arınsınlar.”
*Yaşar Kemal”