Hasan KARLITAŞ
Her ay, özellikle Kıbrıs’ın tarih ve kültürel geçmişine uzanarak, farklı bir konuyu nostaljik bir bakış açısı ile anlatmaya çalışıyoruz. Kıbrıs, zaman, insan ve mekân anlamında, çok önemli yaşanmışlıklara tanıklık etmiş değerli bir ada…
Bu ayki Nostaljik Kıbrıs sayfamızı, yakın geçmişe iz bırakan isimlerden birine ayırdık.
Lefkoşa Surlar içerisine girişi sağlayan üç kapıdan biri olan Girne Kapısı (Porta Del Proveditore) en önemli geçiş kapılarından biriydi. Gerçek ismi Ali Osman Horoz Ali Ağa olan, halk arasında “Horoz Ali” olarak bilinen kişi, Girne Kapısı’nın efsanevi bekçisi olarak tanınmaktadır.
1878’de Berlin Antlaşması sonucu Osmanlı adayı İngilizlere kiralayınca bazı İngiliz yetkililer Girne kapısından şehre giriş yapmak ister. Durumdan habersiz kapı bekçisi Horoz Ali, İngilizlerin üniformalarından, üzerlerindeki madalya ve apoletlerden tuhaf bir şeyler olduğunu hisseder, geçişlerine izin vermez; ta ki Osmanlı yetkili gelip de ona durumu açıklayana kadar.
Bu duruma çok üzülen Horoz Ali içine sinmese de, kapının anahtarını İngiliz yetkililere teslim eder. Onun, işine olan sadakatinden etkilenen İngilizler yeni dönemde de, kısa boylu aksakallı bilge görünümlü Horoz Ali’yi görevine devam ettirir.
Birleşik Krallık egemenliğine giren Kıbrıs’ta, Horoz Ali son nefesini verinceye değin, büyük bir sadakatle bağlı olduğu Girne Kapısında görevini sürdürür. Kıbırıs’ı devraldıktan sonra, 1878'de Lefkoşa’ya girmek isteyen Britanyalılara, o gün içeri girme izni vermeyip, Osmanlı memuru gelene dek, Osmanlı mezarlığındaki ağaçların altında (Bugünkü okullar bölgesi) bekleten Horoz Ali, 1946'da, 121 yaşında ölür.
Girne Kapısı ile geçen uzun ömründen sonra, kısa boylu, ak sakallı, efsane isim Girne Kapısı karşısındaki mezarlığa defnedilir.