Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu bugünkü çalışmalarını 18.30 sıralarında tamamladı.

Güncel konuşmalarla devam eden genel kurulda son olarak Gazimağusa Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars, CTP Milletvekili Sami Özuslu, DP Milletvekili Serhat Akpınar, CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları, CTP Milletvekili Erkut Şahali, UBP Milletvekili Ziya Öztürkler ve UBP Milletvekili Hasan Küçük konuştu. Bu konuşmalardaki eleştirileri yanıtlamak üzere Maliye Bakanı Özdemir Berova, Tarım Bakanı Hüseyin Çavuş ve İçişleri Bakanı Dursun Oğuz konuşma yaptı.

Usar: Yeni geçiş noktalarının açılması, ihtiyaç hatta zarurettir Usar: Yeni geçiş noktalarının açılması, ihtiyaç hatta zarurettir

Meclis Genel Kurulu’nun bir sonraki birleşimi 23 Ekim Pazartesi günü saat 10.00’da yapılacak.

-Baybars

Meclis Genel Kurulu Gazimağusa Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars’ın, “Özelleştirme, Yatırım İklimi ve Nüfus Politikası” konusundaki konuşmasıyla devam etti..

Genel kurulda ilgili bakanların olmamasını eleştiren Baybars, limanların nasıl özelleştirileceğini öğrenmek istediklerini kaydetti.

Ellerinde sadece 12 Ekim’de alınmış bir karar olduğunu, detayların bulunmadığını ifade eden Baybars, limanların bölgesel kalkınma için önemine işaret etti. Baybars, dünyadaki örneklerine değinerek, deniz limanlarının özelleştirilmesinde ortaya çıkabilecek sıkıntılara dikkat çekti.

Deniz limanları konusunda bir fizibilite raporu olup olmadığını soran Baybars, limanların ülkede ekonomik ömrünü tamamladığını, yenilenmesinin önemli olduğunu ancak özelleştirme yapılmadan Limanlar Dairesi Yasası’nın güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

İşletme haklarının devrinden bahsedildiğini, bunun nasıl olacağını öğrenmek istediğini ifade eden Baybars, şimdi hangi yönteme başvurulacağı konusunda bilgi istedi.

-Berova

Maliye Bakanı Özdemir Berova, limanlarla ilgili Bakanlar Kurulu kararının özelleştirme idaresine ön rapor hazırlamayı öngördüğünü belirterek, şartnamenin nasıl olacağını sonra belirleyeceklerini söyledi.

Bu alanlarda uzman kişilerden hizmet alacaklarını ve ön raporu da paylaşacaklarını kaydeden Berova, bu raporun sorunların tespitini de kapsayacağını belirtti.

Göreve geldiği ilk gün Mağusa Limanı ve gümrüğünde yaşanan sorunları yerinde incelediklerini ve alt yapıdaki sorunları tespit ettiklerini söyleyen Berova, limanların özelleştirilmesinin de bu sorunların çözümü için bir seçenek olduğunu ifade etti.

Özdemir Berova, Ercan sözleşmesinin ilk uygulama olduğunu ve orada yaşananların tekrarlarının yaşanmaması için şartnamelerin daha dikkatli hazırlanması gerektiğinin bilinciyle çalıştıklarını söyledi.

-Özuslu

CTP Milletvekili Sami Özuslu “Gençlerin Sesini Duyan Var Mı?” konulu güncel konuşmasında, unutulan bir kesime bakmak istediğini ve gençlerin sesinin duyulmasını sağlamayı umduğunu belirtti.

Özuslu, hükümet programında gençlerle ilgili vaatleri okuyarak, bunlardan herhangi birinin yapılıp yapılmadığını sordu.

Gençlerin yaşadığı çeşitli sorunlara değinen Özuslu, yapılmayanların yanı sıra, tek laf edilmeyen karma evliliklerden doğan çocuklar ve göç gibi sorunlar da olduğunu vurguladı.

Gençlerin sadece siyasete değil ülkeye ve geleceklerine de güven duymadığını savunan Özuslu, düzenlenen Gençlik Kongreleri sonrasında yayımlanan kararları örnekler vererek, hükümetten tek bir yetkilinin bile bu yapılanlardan haberdar olmadığını söyledi.

Özuslu, Teknecik’de değişmeyen filtrenin değiştirilmesinin de gençlerin de gündeminde olduğuna işaret ederek, kongrelerde alınan kararlar arasında “özel eğitime yeterince katkı yapılması, ülkede yeterince branş öğretmeni olduğundan Türkiye’den gelmesine gerek olmadığı ve istikrarlı bir para birimi ihtiyacı”nın olduğunu belirtti.

Sami Özuslu, hep ambargolardan şikayet edildiğini hatırlatarak, “Türkiye’nin KKTC’li gençlere uyguladığı spor amborgolarının ne zaman kaldıracağının” sorulup sorulmadığına açıklık getirilmesini istedi.

-Akpınar

DP Milletvekili Serhat Akpınar da “KKTC’de Yükseköğretimde Sürdürülebilirlik ve Yükseköğretimde Kamu ve Finans Kuruluşlarının Kıskacı” konulu güncel konuşma yaptı.

Akpınar, İsrail-Hamas arasında yaşananların kendilerini derinden üzdüğünü ve dünyanın bu yaşananlara sessiz kalmasının vicdanlarını rahatsız ettiğini vurgulayarak, ateşkesin bir an önce sağlanması çağrısında bulundu.

Filistin halkına taziyelerini sunan Akpınar, bu insanlık dramını kabul edilemez bulduklarını belirterek, “Daha fazla insanlığa ihtiyaç var” dedi.

Ukrayna-Rusya savaşının neden olduğu kriz devam ederken dünya ekonomisini yeni krizlerin beklediğine işaret eden Akpınar, yüksek öğrenimde içinde bulunulan durumu değerlendirdi.

KKTC’de bu yıl 110 bin öğrencinin öğrenime başladığını ve bu başarının akreditasyon konusunda verilen zorlu mücadelenin sonucu olduğunu belirten Akpınar, bunun ekonomiye katkısının azımsanamayacağını söyledi.

Serhat Akpınar, pandemi döneminde yüksek öğrenimin finansal olarak desteklenmemesinden dolayı sonrasında yaşananların süreci zora soktuğunu ve kayıt dışılığı artırdığını kaydetti.

Plansız yapılan değişiklikler ve göç yasaları nedeniyle yaşanan ekonomik kayıplara işaret eden Akpınar, içinde bulundukları kıskacın Türkiye’deki bankalar tarafından da zorlaştırıldığını savundu.

Bu sürece yetkililerin bir an önce dahil olması ve sorunların ivedilikle çözülmesi gerektiğini dile getiren Akpınar, üniversitelerin, dünyadaki benzerlerinin yaşamadığı sorunlarla da başa çıkmak için mücadele ettiğini belirtti.

Akpınar, üniversitelerin çağdaş eğitim vermek için desteklenmesi gerektiğini yineleyerek, bankalar başta olmak üzere üniversitelere uygulanan finansal baskının azaltılmasının zorunlu olduğunu söyledi.

-Hamzaoğulları

CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları’nın, “Güney ve Kuzey’de Araç Muayene Şekli” konulu güncel konuşmasında, Güney Kıbrıs ve KKTC’deki araç muayene şeklinin birbiriyle taban tabana zıt olduğunu dile getirdi. AB’deki uygulamanın getirilmesi için çalışma yapıldığını hatırlatan Hamzaoğulları, bu çalışmanın hayata geçirilmesini talep etti. Hamzaoğulları,  birilerine rant sağlanması için ihaleye çıkılmadığı yönünde duyumlar aldığını söyledi.

Biray Hamzaoğulları, birden fazla yerde muayene yapılmasının sağlayacağı kolaylıklara işaret ederek, her ilçede yap işlet devretle muayene yerleri oluşturulabileceğini vurguladı.

Toplu taşımada rahatlık sağlamak için yapılabilecekler konusunda da Güney Kıbrıs’tan örnekler veren Hamzaoğulları, doğru yapılan işlerin bir yerden başlaması gerektiğini söyledi.

-Şahali

CTP Milletvekili Erkut Şahali “Toprak Ürünleri Kurumu Ne İşe Yarar” konulu konuşmasında, çoğu zaman yaşadığı sorunlarla gündeme gelen TÜK’ün “1992 yılından beri batak bir kurum” olarak hizmet verdiğini savundu.

TÜK’ün üreticinin yanında duramayacak bir konumda tutulduğunu söyleyen Şahali, bugünkü konuşmasının Sayıştay başkanlığına açık bir ihbar teşkil ettiğini belirtti.

Şahali, alım kararlarında şaibe olduğunu defalarca söylediğine işaret ederek, kamu ihale yasası hükümlerine rağmen son 4 yıldır keyfi kararlar alındığını ve kaynakların çarçur edildiğini ileri sürdü.

KIBTEK’in de bu sistemle kamu kaynaklarını iç ettiğini iddia eden Şahali, TÜK’de de aynı yöntemlerle halkın parasının heba edildiğini savundu.

İhalesiz alımlar, yetkisiz işlemler ve uygun olmayan ürün alımı gibi kurallara uymayan adımlar atıldığın ileri süren Şahali, “denetleyecek olanların denetlenecek olanın işini yapmasıyla” her şeyin birbirine karıştığını belirtti.

Sadece mali değil idari soruşturma açılmasının da kaçınılmaz olduğunu iddia eden Şahali, Tarım Bakanından da birlik başkanıyken davrandığı gibi davranmasını beklediğini söyledi.

Şahali, Çiftçiler Birliği’ne, her zamankinden sessiz olduğu ve yaşanan onca olumsuzluğa rağmen sesinin çıkmadığı yönünde tarım çevrelerince eleştiri yapıldığına işaret etti.

Tohumluk ürünün çimlenme garantisi olmadan satıldığını söyleyen Şahali, tohumluk konusunda geçmişte yaşanan problemleri anlatarak, Genel Tarım Sigortası’nın parasının da hala Maliye Bakanlığı tarafından rehin tutulduğunu ileri sürdü.

Şahali, tarımsal kiralama yapılan arazilerin Tarım Bakanlığına devredilmesi gerektiğini ve Bakanlar Kurulu kararıyla Bafra’daki orman arazilerinin yasaya aykırı şekilde solar maksatlı kiralanmasından vazgeçilmesi gerektiğini kaydetti.

-Çavuş

Tarım Bakanı Hüseyin Çavuş, göreve geleli daha 2 ay olmadığına işaret ederek, kendisini de huzursuz eden konular olduğunu, 2022 yılının bütçesinin sıkıntılı olduğunu ve geçmişte kendisinin de zaten uyarılarda bulunduğunu söyledi.

Çavuş, yönetimsel zafiyetlerin gereğinin yapılacağını kaydederek, kendi görev süresince üreticiye olan sorumluluklarını yerine getirdiğini belirtti.

Hüseyin Çavuş, tohumlukla ilgili sıkıntılar olduğunu ve geçmişte yaşananların tekrarlanmaması için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.

Eleştirilerden dersler çıkararak yollarına devam etmeyi uygun bulduklarını belirterek, programda söz verdikleri konularda yapılanları anlatan Çavuş, çim saha ve dereceye giren sporculara verilen ödülleri sıralayarak, uyuşturucuyla mücadele kapsamında yaptıklarını dile getirdi.

Çavuş, göreve geldiği günden itibaren yapılan ödemeleri sıralayarak, ödeme planıyla ilgili bilgi verdi ve soruları yanıtladı.

Çavuş, Bafra’daki arazinin de Bakanlar Kurulu kararıyla olması gerektiği şekilde kiralandığını belirtti.

-Oğuz

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz da, TÜK’ün finansal bir kaynağı olmadığını, geçmişte kabiliyeti artsın diye borç alındığını ve görevini yapabildiğini belirterek, aynı şekilde de hizmet vermeye devam ettiğini söyledi.

Oğuz, TÜK’ün nasıl alım yaptığını anlatarak, kar marjını minimize ederek ürün sağlamak için elinden geleni yaptığını kaydetti.

Tarımsal kiralarla ilgili usulleri de açıklayan Oğuz, alışılagelmiş düzeni kendisinin de doğru bulmadığını ve “komisyonculuk” yapanları engellemek için çalışma yapılması gerektiğini söyledi.

Oğuz, bazen düzen bozmanın doğru noktaya ulaşması için sancılı bir süreçten geçmek gerektiğini söyleyerek, “Önemli olan hakkaniyetli gitmek” dedi.

-Öztürkler

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz’dan sonra söz alan UBP Milletvekili Ziya Öztürkler, “İlkim Değişikliği ve etkileri” konusunda konuşma yaptı.

Ziya Öztürkler, İsrail-Filistin savaşına değinerek, 11 gündür bir felaket yaşandığını belirterek, Gazze’de yaşanan çatışmaların içlerini acıttığını söyledi. Öztürkler, insanların temel ihtiyaçlarına ulaşabilmesi ve savaşın son bulması temennisini dile getirdi.

Öztürkler, iklim değişikliğinin sebeplerine değinerek, hidrokarbon ve karbon içeren ürünlerle sera gazının yoğunlaşmasının iklim değişikliğini birebir etkilediğine işaret etti.

Ziya Öztürkler, iklim değişikliği konusunda hem devlet, hem de yerel yönetimlerin ciddi çalışmalar yapması gerektiğini belirterek, iklim değişikliği konusunda BM’nin yaptığı çalışmalara da değindi.

Dünyada olduğu gibi ülkede de sera gazı yoğunluğunun azaltılması konusunda çalışmalar yapılması gerektiğini vurgulayan Öztürkler, Türkiye’den gelen suyun doğru kullanılması gerektiğini ifade etti.

Öztürkler, sahte reçete soruşturmasına değinerek, şiddet ve terör yoksa kelepçeye gerek olmadığını söyledi. Öztürkler,  bu konuda yasal mevzuatta değişiklik yapılması gerekiyorsa bunun bir an önce yapılması gerektiğini kaydetti.

-Küçük

Ulusal Birlik Partisi Milletvekili Hasan Küçük “Doğal Afetler, Yaşanılan Travmalar ve Toplum Psikolojisi” konusunda yaptığı güncel konuşmada, İsrail-Filistin savaşının bir an önce bitmesi temennisinde bulundu.

Ruh sağlığının halk sağlığının ayrılmaz bir parçası olduğuna işaret eden Küçük, Psikologlar Yasası’nın yıllardır tamamlanmadığını belirterek, yasanının bir an Meclis’ten geçirilmesi gerektiğini kaydetti.

Tedbirler üzerinde durulması gerektiğini ve yasada buna ilişkin düzenlemeler bulunması gerektiğini ifade eden Küçük, halkın ruh sağlığı konusunda daha kurumsal hizmet alabilmesinin sağlanması gerektiğini söyledi.

Ruh sağlığının bozulmasının fiziksel sağlığı da bozduğunu belirten Küçük, 6 Şubat depremi ve kayıplarımızın bütün toplumun acısı olduğunu kaydetti.

Depremin ne kadar koşulduğunu, bu travmanın yaşanması sonrasında alınan tedbirlerin neler olduğunu soran Küçük, Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı çalışmalara değindi.

Türk Psikologlar Birliği Yasası hakkında Meclise bir yasa önerisi sunacağını ifade eden Küçük, sahte reçete soruşturmasına da değinerek, doktor ve eczacıların bir an önce bu durumdan çıkması temennisini dile getirdi.

Konuşmaların ardından Meclis Genel Kurulu bugünkü çalışmalarını tamamladı. Meclis Genel Kurulu’nun bir sonraki birleşimi, 23 Ekim Pazartesi günü saat 10.00’da yapılacak.