Eski Dışişleri Bakanı ve Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) üyesi Kutlay Erk, sosyal medya hesabından yaptığı duygu yüklü paylaşımda, Gazze’de Hamas tarafından üç rehinenin iade edilmesiyle başlayan süreci ve bunun insani boyutunu kaleme aldı. Erk, rehine iadesi kavramının salt bir serbest bırakma eylemi olmadığını, bunun gerisinde ailelerin, sevdiklerin ve toplumların derin acılarını ve umutlarını barındıran bir insanlık hikayesi olduğunu vurguladı.
"Rehine iadesi yalnızca bir kişinin özgürlüğüne kavuşması değildir"
Kutlay Erk, rehine iadesinin sevinenler ve hüsran yaşayanlar için iki ayrı dünya yarattığını ifade ederek, “Bir insanın ailesine kavuşmasıdır rehine iadesi, ancak bu kavuşma bazen başkalarının umutlarının tükenmesiyle gölgelenir,” dedi. Erk, iade edilen bir rehinenin ailesinde yaşanan mutluluğu ve sevinci detaylı bir şekilde tasvir ederken, iade edilmeyen rehinenin yakınlarının yaşadığı derin çaresizliği de çarpıcı sözlerle aktardı.
Erk, şu ifadeleri kullandı:
“Sevdiklerine özlemle sarılan, hayatta kaldığı için gözyaşları içinde mutluluğu paylaşan rehinenin hikayesi kadar, iadesi gerçekleşmeyenlerin evinde yaşanan isyan, gözyaşı ve umudu korumaya çalışmanın sancısı da bu sürecin bir gerçeğidir. Rehine iadesi, hem sevincin hem de hüznün aynı anda yaşandığı çok katmanlı bir insanlık deneyimidir.”
Barış Çağrısı: “Savaşlar Olmasın, Rehineler Olmasın”
Paylaşımında savaşların yarattığı insani trajedilere de dikkat çeken Kutlay Erk, rehine iadesi sürecinin barışın ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırlattığını söyledi. Savaşların insanlar üzerindeki yıkıcı etkilerine vurgu yapan Erk, “Rehineler olmasın, çocuklar babasız büyümesin, analar evlatlarını yitirmesin. Savaş, insanlığa en büyük zararı veren olgudur,” diyerek barış için mücadele etmenin önemine işaret etti.
Erk, savaşa ve milliyetçilik kisvesi altında yapılan kışkırtmalara karşı durmanın, rehine dramlarını ve savaşın diğer yıkıcı etkilerini önlemede kritik olduğunu belirtti. Paylaşımını şu anlamlı sözlerle sonlandırdı:
“Barış en büyük nimettir. Bilmek için rehine iadesini, kefene sarılı bir cesedi veya yıllar sonra bir kutuda gelen kalıntıları beklemeyelim.”
Eski Dışişleri Bakanı’nın bu paylaşımı, savaşların ve rehinelerin toplumlar üzerindeki yıkıcı etkisine dikkat çekerken, barışın değerini bir kez daha gündeme taşıyor.