KTOEÖS, Dipkarpaz’daki Apostolos Andreas Manastırı’nda papaza yapılan hareketi “taciz ve mobbing" olarak niteleyerek, kınadı

Öztürkler ve heyeti Ankara’ya gidiyor Öztürkler ve heyeti Ankara’ya gidiyor

KTOEÖS açıklamasında “Eğitimin süresinin değil niteliğinin önemli olduğunu, insan yetiştirmedeki önemini bir kez daha, Apostolos Andreas Manastırında yaşanan papaza taciz ve mobbing olayıyla anlamış olduk” denildi.

KTOEÖS Başkanı Selma Eylem yaptığı açıklamada, “Müfredat içerikleri, kültürel ve dil açısından çeşitliliği yok sayan, farklı inanç ve kimlikleri dışlayıp etnik kimlik ve dini inanç üzerinden şekillendirilip ‘dini ve milli değerleri’ öne çıkarıyorsa, bilimsel bir temel üzerinde ve eğitimin gerçek ihtiyaçlarına uygun olarak düzenlenmemiş ise nitelikli bir eğitim mümkün değildir. Böyle bir sistemle elde edeceğiniz sonuç da demokrasi karşıtı, ırkçı, etnik ayrımcı, dışlayıcı, cins ayrımcı (homofobik), farklı kültürleri yok sayan, savaş yanlısı olup, yollarda trafik canavarı, barlarda acımasızca döverek insan öldüren, kadına, çocuğa,  şiddet uygulayan hayvanlara eziyet eden, manastırda papaza mobbing uygulayan kişiler olarak karşınıza çıkar.” İfadelerini kullandı.

Milli Eğitim Bakanlığına  çağrı yapan Eylem,  çağdaş, laik, bilimsel, nitelikli, parasız kamusal eğitim her çocuğun en temel hakkı olduğunu, eşit, nitelikli eğitim olanaklarını her çocuğa sağlamanın devletin ve Eğitim Bakanlığının sorumluluğunda olduğunu  kaydetti.

Eylem, “ Bilimin, sanatın, sporun, iç içe olduğu, öğrencilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda kendini özgürce ifade edebileceği, farklılıklara saygı gösteren, demokratik, insan haklarına saygılı insan yetiştirme hedefiyle laik ve bilimsel eğitim politikalarını hayata geçirmek zorundasınız. Bu politikalar toplumumuzun geleceğini belirleyecektir.” dedi.

 Eylem, “Sadece haftalık ders sayısını artırıp başka hiçbir hazırlık yapmaz, eğitime yeterli yatırım yapmaz, nitelikle ilgili hiçbir derdiniz olmazsa, hiçbir adım atmaz göz ardı ederseniz, bugün her alanda yaşadığımız magandalıklara son vermiş olmazsınız. Sadece oluşmakta olan toplum modelinden birinci derecede sorumlu olursunuz” diye ekledi.