Birçok çifti olumsuz etkileyen başlıca konulardan biridir ‘kısırlık’.Özellikle tüp-bebek teknolojisinin yaygınlaşması ve ilerlemesiyle bu sorun kısmi olarak çözülse de kısırlık hala daha büyük bir sorun olmaya devam etmektedir. Kısırlık; kadın veya erkekte ,yumurta veya spermde oluşabilecek çeşitli sorunlar sonucunda dünyaya bir bebek getirilememesine sebep olmaktadır. Bu sorun kadınlar ve erkeklerde aynı oranda görülmektedir. Amerika’da 15-44 yaş arası 6.7 milyon kadın (ki bu rakam nufusun % 11’ini temsil etmektedir) kısırlık tehdidi altındadır. Yaş, sigara ve alkol kullanımı, stres, kilo ve cinsel hastalıklar başlıca risk faktörleridir.
Özellikle kadınlarda bugüne kadar birçok tedavi yöntemi kullanılmıştır. Bunlar arasında ilaçla tedavi, yumurtlama tedavisi, bitkisel tedaviler, ameliyat ile tedavi ve tüp bebek tedavisi en sıkça kullanılanlardır. Fakat bu yıla kadar menapoza girmiş bir kadının doğum yapması mümkün değildi.Amerika’da Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan bir tedavi sonucu bir kadının uyuyan yumurtaları uyandırılmış ve bunun sonucunda geçtiğimiz yılın aralık ayında bir erkek çocuğu dünyaya getirmiştir. Bu tedavi erken menapoza giren, geç yaşta anne olmaya karar veren ve kanser tedavisi alan kadınlar için bir umut ışığı olmuştur.
Kadınlar milyonlarca olgunlaşmamış yumurta veya folikül ile doğar ve bunlardan sadece 400 tanesi olgunlaşır ve her gebelik için bir yumurta döllenir. Erken menapoza girmiş kadınlarda bu folikülerden bazıları hala vücutlarında saklı bulunmaktadır. 27 gönüllü erken menapoz hastasındaki inceleme sonucu 13’ünde bu foliküllerin hala saklı olduğu görülmüştür. PNAS dergisinde de yayımlanan bu çalışmada, uyuyan durumdaki folikülleri tekrardan uyandırmak için PTEN geni inaktive edilmiş ve foliküllerin gelişmesi sağlanmıştır. Daha sonra bu 13 folikül izole edildikleri kadınların rahimlerine yerleştirilmiştir. 8 kadında bu foliküllerin gelişmeye başladığı görülmüş ve 5 kişide olgun yumurta halini almıştır. Gelişmiş bu 5 yumurta tüp bebek yöntemiyle döllenmiş ve sadece 3 tanesi embriyo halini alabilmiştir. Bu 3 kadından birinde embriyonun gelişmesi başarılı olamamış ve düşükle sonuçlanmıştır. Buna rağmen geriye kalan iki kadından biri şu anda sağlıklı bir hamilelik evresinde olup bir diğeri de doğum ile sonuçlanmıştır. İşte 30 yaşındaki bir anneden doğan bu bebek menapoza erken giren kadınların anne olabileceğini göstermektedir.
Erken menapoza giren bu kadınların tümünde uyuyan foliküller bulunmasa da bu teknik yardımıyla % 25-30 arasında kadının anne olmasının sağlanabileceği öngörülmektedir.
Kaynakca: NewScientist, Independient, Women’s Health, WebMD