Kimliksizler Derneği, Güney Kıbrıs’ta verilen son mahkeme kararını değerlendirerek, mahkemenin, karma evlilik/birliktelik çocuklarının vatandaşlık hakları olup olmadığına dair bir değerlendirme yapmadığını ve dolayısıyla da bu konuda bir karar üretmediğini kaydetti.

Kimliksizler Derneği adına Can Azer yaptığı yazılı açıklamada, Kıbrıslı Türklerin Güney Kıbrıs Yüksek Mahkemesi’nde açtığı onlarca davadan bir tanesinde (27/2021 sayılı dava), geçen günlerde verilen kararın basına farklı yansımasının, bazı yanlış anlaşılmalara sebebiyet verdiğini belirtti.

“27/2021 sayılı davada, dava konusu edilen husus, karma evlilik/birliktelik çocuklarının doğrudan doğruya vatandaşlık hakları değildir” diyen Azer, şöyle devam etti:

“Söz konusu davanın gelişiminden ve konusundan kısaca bahsetmek gerekirse; bir kısım karma evlilik/birliktelik ailelerinin çocuklarına dair yapmış oldukları vatandaşlık başvurularına, Kıbrıs Cumhuriyeti idaresi her zaman yaptığı gibi olumlu ya da olumsuz hiçbir yanıt vermemiştir.

Guterres, 2021 yılından bu yana federal çözümü gündeme almadı Guterres, 2021 yılından bu yana federal çözümü gündeme almadı

Bunun üzerine, idarenin yanıt vermeyerek, bu kişileri vatandaşlıktan mahrum bırakmasının hukuka aykırı olduğunun tespiti ve yanıt verilmesinin emredilmesi talebini içeren bir dava (ki söz konusu davada kişilerin aynı zamanda vatansız oldukları da ileri sürülmüştür) açılmıştır.

Mahkeme davayı incelerken öncelikle Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı talebi yanıtsız bırakılan çocukların vatansız olup olmadıkları hususunu incelemiş ve biri hariç diğerlerinin vatansız olmadığına karar vermiştir.

Daha sonra ise, idarenin vatandaşlık başvurularına cevap vermede ihmalde bulunmasına karşı açılacak davalarda yetkili mahkemenin kendisi olmadığını, bu davanın da idare mahkemesinin görev alanına girdiğini belirterek, davacı tarafın taleplerinin yerinde olmadığı hususunda karar üretmiştir.”

Can Azer, kararda da görüleceği üzere söz konusu davada mahkemenin, karma evlilik/birliktelik çocuklarının vatandaşlık hakları olup olmadığına dair bir değerlendirme yapmadığını ve dolayısıyla da bu konuda bir karar üretmediğini belirtti.

-“Meselenin özü ayrımcılık ve ırkçılık”

Gerek derneğin gerekse de karma evlilik/birliktelik mağdurlarının büyük çoğunluğunun “Kıbrıs Cumhuriyeti” vatandaşlığı konusundaki hak taleplerinin temel olarak vatansızlık mağduriyeti üzerine kurulmadığını ifade eden Azer, şunları kaydetti:

“Her ne kadar karma evlilik/birliktelik mağdurları arasında az sayıda vatansızlar olsa da, mağdurların (vatansız olsun olmasın) temel dayanak noktası çocukların ebeveynlerinden birisinin Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı olmasıdır. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin vatandaşlıkta doğum yolu (soy bağı) ilkesini benimsemiş olması ama bunu mevzuatına da yansıtacak bir şekilde ayrımcılık yaparak, Kıbrıslı Türklere uygulamaması derneğimizin ve mağdurların temel mücadele alanını oluşturmaktadır.

Kısacası meselenin özü, Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetlerinin ülkenin yasalarını vatandaşlarının etnik kökenlerine göre farklı uygulayarak ya da değiştirerek ayrımcılık ve ırkçılık yaptıklarıdır.”

Çocukların Türkiye Cumhuriyeti (TC) ya da başka bir ülke vatandaşı olmalarının onların hakkı olan vatandaşlığı almalarına engel olmadığını belirten Azer, şu ifadeleri kullandı:

“Nasıl ki Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı bir Rum’un Fransız vatandaşı ile birlikteliğinden doğan çocuğu her iki ebeveyninin vatandaşlığını alıyorsa, Kıbrıslı Türk’ün yabancı bir kişi ile birlikteliğinden olan çocuğu da her iki ebeveyninin vatandaşlığını (TC ya da başka bir ülke) alabilme hakkına sahiptir. Ayrıca çocuğun aynı zamanda TC vatandaşı ya da başka bir ülke vatandaşı olması kesinlikle Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı olmasının önünde yasal bir engel değildir.”

-“Hak arayışına devam edeceğiz”

Derneğin, dün olduğu gibi bugün ve gelecekte de gerek eylemler, gerek görüşmeler, gerekse de açılan davalara dayanışma göstererek, mücadelede her türlü yolu kullanma kararlılığı içerisinde olduğunu ifade eden Azer, Kimliksizler Derneği’nin, tüm mağdurlarla birlikte bütün demokratik yolları kullanarak, bu hak arayışına devam edeceğini kaydetti.