KIBRIS

Kapatılmamış Kuyular: Vahşi Yaşam İçin Gizli Bir Tehlike

Taşkent Doğa Parkı’nın sosyal medya hesabından üzerinden “kapatılmamış kuyular: vahşi yaşam için gizli bir tehlike” başlıklı bir paylaşım yapıldı.

Paylaşımda, “Üzeri kapatılmamış kuyuların varlığını ve beraberinde getirdiği tehlikeleri dikkate almak sadece hayvanları bireysel anlamda korumakla değil, aynı zamanda doğayı korumaya ve hayvanların gereksiz yere acı çekmemesine yönelik sorumluluğumuzla da alakalıdır. Sadece ve sadece kollektif çaba ve farkındalıkla insanların ve insan olmayan hayvanların güven içerisinde yaşadığı bir çevre yaratılabilir.” İfadelerine hyer verildi.

İşte o paylaşım:

“ÜZERI KAPATILMAMIŞ KUYULAR: VAHŞI YAŞAM IÇIN GIZLI BIR TEHLIKE

Basitçe üzeri kapatılmamış kuyular, bir zamanlar su çıkarımı veya madencilik gibi çeşitli amaçlar için yere kazılan derin deliklerdir. Zaman içerisinde terk edilip unutulan bu delikler, vahşi hayvanlar için oldukça tehlikeli olan açıklıkları gerisinde bıraktı. Unutulan ve göz ardı edilen bu insan faaliyeti ürünlerinin kalıntıları küçük memeliler, kuşlar, sürüngenler ve böcekler dahil olmak üzere birçok vahşi hayvanın ölümünden sorumlu. Dikey kenarları ile kuyular, hayvanların dışarıya çıkmasını imkansız hale getirerek yiyecek, su veya barınma gibi ihtiyaçlarını giderememesine neden olur ve onları yavaş ve çoğu zaman acılı bir ölümle baş başa bırakır. Yardım çığlıkları kendi türleri tarafından cevapsız kaldıkça üzeri kapatılmamış kuyular, açlık, yoksunluk ve izolasyon ile çevrelenmiş odalar haline gelirler.

Kıbrıs’ta hemen harekete geçilmeli. Geçtiğimiz yıllar boyunca kurtarma ekibimiz, üzeri kapatılmamış kuyulara düşen birçok yılan ve tilkinin yerlerinin tespit edilmesine ve kurtarılmasına yardım etti. Halen üzeri kapatılmamış kuyuların yerlerini tespit edip kapatmak için çalışmalar yürütüyoruz. Fakat potansiyel tehlikeleri daha etkili bir şekilde ekarte edebilmek için hükümetlerin ve toplulukların arasındaki işbirliğinin gerekliliği hususuna dikkat çekmek istiyoruz. Üzeri kapatılmamış kuyuların varlığını ve beraberinde getirdiği tehlikeleri dikkate almak sadece hayvanları bireysel anlamda korumakla değil, aynı zamanda doğayı korumaya ve hayvanların gereksiz yere acı çekmemesine yönelik sorumluluğumuzla da alakalıdır. Sadece ve sadece kollektif çaba ve farkındalıkla insanların ve insan olmayan hayvanların güven içerisinde yaşadığı bir çevre yaratılabilir.”