Bir zamanlar İngiltere'de Kuzey Kıbrıs'a 90 bin otellerde konaklayan paket tatil satılıyordu. Şimdi bu rakam 30 binlere düştü. Pazarlama ve reklam harcamaları yıllar içinde çok düştü. Buna paralel olarak ülkemizi ziyaret eden turist sayısı da azaldı.
İngiltere’de her yıl 30 milyon paket tatil satılmaktadır. KKTC'nin bu pazardan hak ettiği payı alması için doğru bir tanıtım ve pazarlama stratejisi izlemesi gerekir. Malesef son 4 yıldır İngiltere’den ülkemize turist getirmek için yeterli bir turizm pazarlaması yapılmamıştır. Dünya Turizm Fuarı yapıldığı zaman, Dünya’nın her yerinden, fuara katılımlar olmaktadır. Bunun da nedeni çok basittir. İngiltere’de Dünya’nın hiçbir yerinde olmayan ve devamlı bir şekilde seyahat eden İngilizleri ülkelerine çekmek istemektedirler. Avrupa’da halen daha ekonomik kriz devam etmektedir. İngiltere euro içerisine girmediği için krizden yavaş yavaş çıkmaktadır. Bunu da göz önünde bulunduran Dünya ülke turizmcileri bu yıl fuara akın etmişlerdir. Dolayısle, Ocak ayından itibaren İngiltere’de tanıtım atağına geçmeliyiz. Turizm Çevre ve Kültür Bakanı Sayın Dt. Ünal Üstel'in girişimlerini samimi ve cesaret verici buluyorum. İngiltere’den ülkemize tekrar 90 bin paket tatil satmak işten bile değildir. Yeter ki bakanlık sektörle iyi iletişimini sürdürsün ve doğru tanıtım ve pazarlama stratejisini hayata geçirsin...
Bir ülkenin turizm destinasyonu olması için prensip olarak öncelikle türizmi bir politika olarak kabul etmesi gerekir. Kuzey Kıbrıs Turizm Politikasına bakacak olursak, hep sözde bir turizm politikası olduğu açıktıkır. Ülkenin en büyük bütçesi Turizm Bakanlığında olması gerekirken, turizm bütçesi, en az olan Bakanlık halindedir. Durum böyle olunca, küçük bir ada ülkesi olan ülkemizde turizm politikası ancak sözde olur. Komşumuz Güney Kıbrıs’ı 2.5 milyon turist ziyaret ederken, turizm gelirleri milyon değil milyar euro olarak telafuz edilirken, ülkemizde malesef halen daha turizmin ekonomiye yapacağı katkıyı anlayan bir hükümet ve devlet anlayışı göremedik. Dünya’nın hiçbir yerindeki ada ülkelerinde, devletin kendi hava yolunu kapatıp, onun yerine alternatif yaratmadığı görülmemiştir.
Bir ada ülkesi olan KKTC’de milli hava yolumuz kapatıldı. Milli hava yolumuzdan boşalan yeri, Türkiye’den uçan hava yolları ile karşıladığımız sanılmaktadır. Cevap Hayır. Özellikle Türkiye’mizi başka bir ülke olarak telefuz etmek istememekteyim. Fakat, Türkiye’mizdeki özel hava yolları, ada ülkesi olan ülkemizde, büyük bir tehlike yaratmaktadır. Diyelim ki, yarın Türkiye’mizden KKTC’ye uçan hava yollarını, başka bir ülkedeki yabancı bir yatırımcı gelip alsın. Sizce, yeni yatırmıcı şirket KKTC’ye uçup uçmaması konusunda bir sorgulaması olmayacak mı? Cevabımı sizlere vereyim, kesinlikle olacak ve yabancı ülkelerden ülkemize gelen uçuşların karlı olmadığı için durduracaktır. Şu anda, Türkiye’mizin büyük yardımları ile, ülkemizde yabancı ülkelerden gelen uçak fiyatları, uçaklara verilen teşvikler ile rekabet edilebilir duruma getirildi.
Dolayısyle, yabancı ülkelerden gelen turist sayılarında büyük artışlar oldu. Teşviklerin durdurulması durumunda ne olacak? Bu soruyu lütfen herkes bir birine sorsun...Ben, sadece olabilecek cevaplardan bir tanesini söyleyeyim. Ülkemize Avrupa ülkelerinden uçmakta olan hiçbir hava yolu, maliyetlerin yükselmesinden dolayı uçamayacaktır.
Sonuç, ülkemize azalmayı bırakın, Avrupa ülkelerinden gelenlerin sayısı ‘0’ olacaktır. Bu bilinç içerisinde, en yakın zamanda özel sektör ve devletimiz birlikte bir Hava Yolu kurmak için ellerini sıvazlasınlar. Aksi taktirde, 2 veya 3 yıl sonra ‘Çok Geç Kaldık’ diyeceğiz...Şimdiden herkese İyi Yıllar diliyorum. Yüce Tanrı’mızdan, Yeni yılda güzel bir turizm yılı geçirmeyi dilerken; herkese öncelikle sağlık, mutluluk ve tüm sevdikleri ile birlikte bir yaşam nasip olsun diyorum...