Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, Rum Yönetimi'nin NATO üyelik girişimiyle ilgili, "Rum Lider Nikos Hristodulidis’in sözde dış politik hamlelerle imajını kurtarmaya çalıştığını, bu hamlelerle, Kıbrıs Türk halkını devre dışı bırakıp Türkiye ile direk temasa geçme gibi beyhude bir heyecan içerisine girdiğini gözlemlediklerini" kaydetti.
Hristodulidis'in, Kıbrıs adasını barut fıçısı haline getirmek için canla başla uğraştığını hayretle takip ettiklerini belirten Hasipoğlu, ABD ve Rum Yönetimi’nin NATO ve benzeri adımlarını bir kez daha düşünmeye davet etti.
Hasipoğlu, Rum Yönetimi'nin NATO üyelik girişimine ilişkin açıklama yaptı.
Son olarak ABD Başkanı Joe Biden ile görüştükten sonra, seçimi Trump’ın kazanması ile Hristodulidis’in yine "tongaya bastığı" belirten Hasipoğlu, Hristodulidis’in Kıbrıs adasını ateşe atmak pahasına NATO üyeliğini bir kez daha gündeme getirdiğini söyledi.
“Kıbrıs adası Rum Lider’in imaj propagandasına heba edilemez”
Kıbrıs adasının Rum Lider’in imaj propagandasına heba edilemeyeceğini kaydeden Hasipoğlu, şunları ifade etti:
“Türkiye’nin, Güney Kıbrıs’ın olası NATO üyeliğini veto edecek olması biline biline, ilerletilmek istenen sürecin, kimseye bir yarar sağlamayacağı açıktır.
Türkiye’nin Rum tarafının NATO üyeliğini, ancak AB üyesi yapılmış bir Türkiye ve KKTC ile değerlendirmeye alması da üzerinde düşünülmesi gereken diğer bir unsurdur.
ABD ve Rum Yönetimi’nin NATO ve benzeri adımlarını bir kez daha düşünmeye davet ediyoruz.
Anavatan Türkiye’nin 1960 Garanti ve İttifak Anlaşmaları’na dayalı müdahale hakkını sözde NATO üyeliği ile ortadan kaldırmanın, Rum tarafının haddi olmadığını hatırlatmakta fayda görüyoruz. Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamlılığı, UBP’nin kırmızı çizgisidir.
Şu hususun altını çizmek isteriz ki; çözüm istermiş gibi görünüp, özellikleri bizleri devre dışı bırakıp Türkiye ile direk temas etmeye çalışan Rum komşumuzun, statükocu söylemleri ve hayaller aslında, çözümsüzlüğün yegâne kaynağıdır.”
“En önemli askeri ve siyasi mesaj Türkiye ile yapılacak Savunma İşbirliği Anlaşması’dır”
Hasipoğlu, özellikle; Ortadoğu’da yaşanan gerginliğin, ABD’nin Ortadoğu’nun Akdeniz kıyılarına yerleşmesinin, Rum tarafının yaratmaya devam edeceği doğal gaz krizi ve yaptığı askeri anlaşmaların, yapay ittifakların ve üçüncü ülkelerden aldığı askeri yardımların sadece çözümsüzlüğe ve Türkiye ile KKTC’yi kıskaca alma çabalarına hizmet ettiğini kaydetti.
Ortadoğu’da, içerisinde bulunulan ateş çemberi ve Rum tarafının adımlarına karşı, KKTC`nin Türkiye ile yapacağı Savunma İşbirliği Anlaşması’nın Rum tarafı, İsrail ve diğer devletlere vereceği en önemli askeri ve siyasi mesaj olacağını belirten Hasipoğlu, “Bu saatten sonra GKRY’nin, AB’nin, İngiltere ve ABD’nin bu konuda ne tepki verecekleri, takkelerin düştüğü, insan hayatının hiçe sayıldığı ve müttefiklik anlamının devletlerin çıkarlarına göre değiştiği içinde bulunduğumuz süreç içerisinde artık bir önemi olmayacaktır.” ifadelerini kullandı.