GÜNDEM

Hasipoğlu: Rum Yönetimi, hava savunma sistemini kime ve neye karşı almaktadır?

UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, Rum Yönetimini ve Lideri Hristodulidis’i, Kıbrıs Adası’nın bütünsel barış ve huzurunu siyasi kariyeri uğruna adım adım ateşe atmakla suçladı.

UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, Rum Yönetimini ve Lideri Hristodulidis’i, Kıbrıs Adası’nın bütünsel barış ve huzurunu siyasi kariyeri uğruna adım adım ateşe atmakla suçladı. Hasipoğlu, önce NATO üyeliği çıkışı şimdi de İsrail’in hava savunma sistemi Demir Kubbe’yi Rum Savunma Sistemi’ne müdahil etmekle Rum Yönetiminin niyetini ortaya koyduğunu belirtti. "Rum Yönetimi, hava savunma sistemini kime ve neye karşı almaktadır ? " diye soran Hasipoğlu, bu tür provakatif adımların Kıbrıs’ta yanyana ve barış içinde yaşayan iki ayrı halkın huzurunu bozmaktan başka işe yaramadığını açıkladı.

UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu’nun açıklaması şöyle:

"Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin ve Lideri Hristodulidis’in Kıbrıs Adası’nın bütünsel barış ve huzurunu siyasi kariyeri uğruna adım adım ateşe atmakta olduğunu endişe ile takip etmekteyiz. 

Önce NATO üyeliği çıkışı, şimdi de  İsrail’in hava savunma sistemi Demir Kubbe’yi Rum Savunma Sistemi’ne müdahil etmekle, Kıbrıs’taki niyetini de açıkça ortaya koymuştur.

Bir tarafta BM ve AB’ye barış havarisi kesilerek Kıbrıs’ta çözüm istediğini iddia eden Rum Yönetimi, her zamanki tezatlığını Demir Kubbe ile artırmış ve silahlanmasına yeni silahlar katmıştır.

Rum Yönetimi, hava savunma sistemini kime ve neye karşı almaktadır ? 

Rum kesiminin silahlanmaya tüm hızıyla devam etmesi, Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa gibi ülkelerin Rum tarafına öldürücü silah satışı yapılmasına dahi karar vermeleri bir silahlanma yarışına yol açmaktadır.

Rum tarafının Kıbrıs Türk Halkını tehdit eden silahlanması, bölgesel bir güç  ve hemen yanıbaşımızda olan Anavatan Türkiye’nin gücü karşısında beyhude askeri çabalar olduğunu tarihsel süreç içerisinde aslında çok iyi bilmeleri gerekmektedir.

Bu tür provakatif adımların Kıbrıs’ta yanyana ve barış içinde yaşayan iki ayrı halkın huzurunu bozmaktan başka işe yaramadığını, Rum Yönetimi’nin iyi anlaması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz."