Farkındalık günleri özellikle son zamanlarda bir çok kurum, kuruluş, siyasi parti, dernek ve vakıflar tarafından çeşitli etkinliklerle gündeme getirilmektedir. Bu tabi ki güzel bir gelişme ve sevindirici bir haber olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu etkinlikleri içtenlikle gerçekleştiren, popülizm amaçlı değil de, gerçekten farkındalık yaratma amacıyla yapan tüm birimleri ben de içtenlikle tebrik ederim. Ancak yapılanlar popülizm olarak yapılıyorsa; bu etkinlikleri gerçekleştirenlerin; sosyal medyada paylaşım yapanların söz konusu günün ne olduğuyla (otizm nedir, down sendrom nedir) ilgili herhangi bir fikri yoksa; işte burada bir sorun var demektir.
Her zaman vurgularım ve yine söyleyeceğim… Bir işi gerçekleştirmeden önce, her duyulana inanmadan önce, bilmediğimiz bir kelime veya olayla karşılaştığımız zaman “araştırma yapmayı” öğrenmemiz gerekiyor. Küçükten büyüğe herkesin elinde internet mevcut. Herkesin başvurduğu ve gülerek şakasını da yaptığımız “Google Amca” hep yanımızda. Önemli olan araştırmayı istemek ve okumak…
Farkındalık günlerinde etkinlikler gerçekleştirmek önemli olduğu kadar; geri kalan 364 gün de gerçekten farkında olmak ve sadece farkındalık gününü beklemeden diğer günlerde de farkındalığa yönelik aktivitelerde bulunmak oldukça önemli. Geçtiğimiz günlerde “21 Mart Dünya Down Sendrom Günü” ve “2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü”nü geride bıraktık. Bu ayki yazımda çok kısa da olsa down sendromun ne olduğuyla ilgili sizlere bilgi vermek istiyorum.
Down sendromu 21. kromozom çiftinin bir kısmında ya da tamamında ekstra bir kromozom kopyasının meydana gelmesiyle oluşur. Vücudumuzdaki her hücrede genler vardır ve bu genler hücrede gruplanmış durumdadır. Normalde her hücrede 46 kromozom bulunur. Bu kromozomların 23’ü anneden, 23’ü babadan gelmektedir.
Down sendromunun en bilinen çeşidi Trizomi 21’dir ve bu durumda her hücrede 46 yerine 47 kromozom bulunur. Bu durumun sebebi, döllenme öncesinde veya sırasındaki hücre bölünmesinde ortaya çıkan sperm veya yumurta hücresinde ekstra bir kopya kromozomdur. Down sendromunun %95’i Trizomi 21’dir. Trizomi 21’in % 88’i de yumurta hücresindeki bölünme bozukluğundan kaynaklanır. Down sendromu yapılan tetikler sayesinde bebeğin doğumundan önce tespit edilebilmektedir.
Down sendromlu çocuklar genelde boy ve kilo açısından daha yavaş büyürler, daha yavaş öğrenirler, problem çözmede ve karar vermede diğer çocuklardan daha çok zorlanırlar. Zeka seviyeleri normalden düşük olarak kalır. Ancak iyi ve erken başlanan eğitimle zeka seviyelerinde anlamlı yükselmeye rastlanır. Down Sendromlu çocuklar iyi bir eğitimle normal birey şeklinde hayatlarını sürdürebilirler. İmkan tanındığında meslek edinebilirler. Kendi yaşamlarını idame ettirebilecek seviyeye ulaşabilirler. Fizik tedavi, özel eğitim ve dil terapisine ihtiyaç duyulur. Bunlar için planlı ve programlı bir şekilde profesyonel yardım almak gereklidir.
Farkında olun, sevin, dost olun ve her gün empati kurmayı unutmayın. Gelecek ay görüşmek üzere. Sağlıkla kalın….