CTP Milletvekili Fikri Toros da, bölgesel gelişmeler ve dinamiklere değinerek, Kıbrıs adasını etkileyen gelişmelerin, adanın da hangi sürece gireceğinin belirleyeceğini kaydetti. NATO’nun genişlemesi çalışmalarına işaret eden Toros, AB’nin de genişleme kararı alıp, Türkiye’nin de içinde olduğu 10 ülkeyi bu kapsama aldığını kaydetti.

Türkiye’nin yüzünü yeniden AB’ye döndüğünü ifade eden Toros, katılım müzakerelerinin yeniden başlaması için çalışmalar yapıldığını, bölgesel iş birliğini geliştirecek adımların önemine değindi.

NATO ve AB’nin genişlemesi, Türkiye ile ilişkilerin gelişmesinin tüm bölgeyi yeniden şekillendiren güncel dinamikler olduğunu ifade eden Toros, Kıbrıs’ın da tüm bunlar içinde bir “çekirdek” olduğuna dikkat çekti. Kıbrıs’ta da yapıcı olmaktan uzak olunduğunu, Rumların Kıbrıs’ın tek sahibi gibi hareket ettiğini, bunun kabul edilebilir olmadığını ifade eden Toros, siyasi sorun sürdüğü sürece, deniz hukukunda da çözümün zor olduğunu, ancak Kıbrıs sorununun bütününün çözümü beklenmeden, tahkim yoluyla deniz yetki alanlarında çözüme ulaşılabileceğine işaret etti.

Sevindiren haber! Kayıp olan Alzheimer hastası İsmet Kim bulundu Sevindiren haber! Kayıp olan Alzheimer hastası İsmet Kim bulundu

Toros, Kıbrıs Türk tarafının da Crans Montana’ya kadar sürdürdüğü çözüm görüşmelerini sürdürmesi gerektiğini ifade ederek, BM tarafından ortaya konan meşru zemine dönülmesinin şart olduğunu kaydetti. “Ortak zemin” diye bir şey olmadığını, iki tarafın eş zamanlı ortak iradesini sağlayacak elverişli koşullara katkı koymanın önemine dikkat çeken Toros, bu yönde adımları desteklediklerini söyledi. Toros, muhataplarına da bunu anlattıklarını ayrıca AB’ye de ne gibi katkılar sağlayabileceği konusunda bilgiler aktardıklarını ifade ederek, sürece katkı koyabilecek taraflarla da ilişkilerin geliştirilmesinin önemine dikkat çekti.

AB’nin, Kıbrıs Türk halkına yönelik yapabileceği açılımlarla ilgili görüşlerini de yaptıkları toplantılarda anlattıklarını ifade eden Fikri Toros, Rum tarafının da Kıbrıs Türk halkının haklarını rehin tutmaktan vazgeçmesini, özellikle karma evliliklerle ilgili, 35 bin Kıbrıslı Türk'ün, temel insan hakkı ihlalini sonlandırması gerektiğini söyledi.    

AB sağlık sistemine Kıbrıs Türk halkının da dahil edilmesi gerektiğini, samimiyeti bunların göstereceğini belirten Toros, özel temsilci ile ilk görüşmede de, sürecin bir daha başarısızlıkla sonuçlanmaması için gereken adımların atılması gerektiğini anlattı, müzakerelere yönelik önerilerde bulundu, “ucu açık değil, sonuç odaklı, statükoya dönüş olmayacak müzakere” vurgusu yaptı.

Ucu açık barış sürecinin bir sonuca ulaşmayacağını, kesin takvim çerçevesinde bir görüşme talep edilmesi gerekliliğine değinen Toros, önerilerini sıraladı.

Çözümsüzlüğün çözüm olmadığını ifade eden Toros, bu pozisyonu savunanları eleştirdi, Kıbrıslı Türklerin dünyadan uzaklaşmak, yalnız kalmak değil, adada barışa, huzura, güvene, federal çözüme ihtiyaç olduğunu söyledi, ülkede değişime gerek olduğuna işaret etti.

“Yalnızlık sevdası” olarak nitelediği yeni siyasetten uzaklaşılması gerektiğini ifade eden Toros, BM’nin başlatmaya çalıştığı yeni süreçte, eskiden uygulanan ve başarısızlıklarla sonuçlanan süreçlerin devamı değil, esasa, öze girilmeden sonuç odaklı bir süreç için gerekli zemini oluşturacak çalışmaların yapılmasının önemine vurgu yaptı.

Editör: North Cyprus Yonetici