CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, soysal medya hesbaından yaptığı paylaşımda “Taleplerimiz meşruyken nasıl olur da böyle bir açıklamayla karşı karşıyayız sorusunun yanıtı net: Çünkü ülkeyi her alanda kötü yönettiğiniz gibi, bu süreci de kötü yönettiniz!” diye vurguladı.

Hasipoğlu: Güney Kıbrıs'ın silahlanmaya ağırlık vermesi tehlikeli Hasipoğlu: Güney Kıbrıs'ın silahlanmaya ağırlık vermesi tehlikeli

İşte o paylaşım:

“Pile'deki insanlarımızın bu yola ihtiyacı var mı? Var. Bu yolu istiyorlar mı? İstiyorlar. Biz Kıbrıs Türk tarafı olarak bu yöndeki taleplerimizi uzun bir süreden beri BM yetkililerine aktarıyor muyuz? Aktarıyoruz. BM yetkilileri bunca yıl içerisinde bu soruna bir çözüm üretebildi mi? Üretemedi.

Peki haklı olduğumuz bunca nokta varken nasıl oldu da BM Güvenlik Konseyi yaptığı açıklamada Kıbrıs Türk tarafının Güvenlik Konseyi kararlarına aykırı davrandığını, Ara Bölge'deki statükoyu ihlal ettiğini söyledi?

Nasıl oldu da BM askerlerine, araçlarına "saldırı", "uluslararası hukuka göre suç oluşturma ihtimali" gibi uluslararası ilişkiler açısından son derece sert ifadeler kullandı?

Bütün bunlar karşısında "BM zaten böyledir", "BM adil değildir" ifadeleri her şeyi açıklamak için yeterli mi? ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi. Pek çok konuda, hele de bugünkü konjonktürde anlaşamayan bu beşli bu noktada anlaşmışlar belli ki!

Yine de adil değiller denilebilir mi? Elbette denilebilir. Ama özellikle İngiltere, Rusya, hatta son dönemde bir senatörün gelmesiyle ABD gibi ülkeler üzerinden, "yeni politikamızı anlıyorlar", "direkt uçuş olacak", "bizi tanımaya yakın kararlar üretecekler" benzeri beklentiler yaratanlar, bu adil olmayan beşliye ilişkin (veya her durumda bu beşlinin de dahil olduğu) bu beklentilerini nasıl temellendirecekler şimdi?

Aynı kişiler "yeni politikamızı anlamaya başladılar" dedikleri ülkelerin bu açıklamada bir kez daha iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayanan federasyona çözüm formülü olarak vurgu yapmalarına ne diyecekler?

Elbette adil bir dünyada yaşamıyoruz. Ama bu dünyada yaşıyoruz ve halkımızın haklarını bu dünyada korumakla yükümlüyüz. Pile konusundaki taleplerimizin meşruluğunu girişte anlattım.

Taleplerimiz meşruyken nasıl olur da böyle bir açıklamayla karşı karşıyayız sorusunun yanıtı net: Çünkü ülkeyi her alanda kötü yönettiğiniz gibi, bu süreci de kötü yönettiniz!”