Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, medyada örgütlü sendikalar ve sivil toplum örgütü temsilcileriyle görüştü.
Parti genel merkezindeki görüşmede, Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği, Basın-Sen, Bay-Sen, KTAMS ve Dev-İş temsilcileri yer aldı.
Örgütler adına konuşan Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Başkanı Emin Akkor, Erhürman’a ifade özgürlüğünün korunmasıyla ilgili başlattıkları mücadele hakkında bilgi vererek mücadeleleri için destek talep etti.
Görüşmede söz alan Genel Başkan Tufan Erhürman, hakaret ve sövmenin düşünceyi açıklama özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini ancak özellikle siyasi konularda neyin hakaret, neyin sövme, neyin eleştiri olduğunu tespit etmenin son derece önemli olduğunu söyledi.
Erhürman, bu tespitin mahkeme tarafından yapılmasına kadar geçen sürede zanlı ya da sanık konumundaki kişinin hele de bir gazeteciyse, yaşayacakları ve tutuklamanın söz konusu olabilmesi, özellikle yargılamanın uzun olduğu koşullarda nihayette gelecek beraat kararının anlamını azaltma riski taşıdığını kaydetti.
Yalnızca zanlı ya da sanık değil, ülkede gazetecilik mesleği ile uğraşanların ve eleştirilerini sosyal medya üzerinden yapmak isteyen yurttaşların da korku, sinme, kaçınma gibi olumsuz duygu ve davranışlara mahkum olabileceklerini ifade eden Erhürman, “Bunlar, düşünceyi açıklama özgürlüğü, medeniyet ve demokrasi kayıplarıdır ve Kıbrıs Türk halkının bu alanlarda kayba tahammülü yoktur” dedi.
Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin yaşananlardan hareketle bazı yasalarda değişiklik önerilerini Meclis’e sunduğunu da anımsatan Tufan Erhürman, “Bu değişiklik önerileri elbette hakaret ve sövmeyi düşünceyi açıklama özgürlüğü kapsamına almak anlamına gelmemektedir. Çünkü kendisine hakaret edildiğini ya da sövüldüğünü düşünen kişi ve kurumların tazminat davası açma hakkı saklıdır” dedi.
Yaşananların bu ülkede demokrasi ve düşünceyi açıklama özgürlüğünün gerçek anlamda korunmasının ancak bu yasal değişikliklerin yapılmasıyla mümkün olabileceğini kendilerine gösterdiğini belirten Erhürman, “Umarım gösterdiğimiz hassasiyet Meclis’teki CTP’ye mensup olmayan milletvekilleri tarafından da paylaşılır. Bu koşullarda aksi, demokrasi, insan hakları ve medeniyet alanlarında kayba onay vermektir” şeklinde konuştu.