Meclis Başkanlığı seçimi gündemdeki yerini koruyor. Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, 15’inci turda, UBP’nin adayı Ziya Öztürkler’e verilen 26 oydan 3’üne hatalı mühür vurulmasıyla ilgili açıklamada bulundu. Meclis hukukçularının da 3 çift mühürlü oyun geçersiz sayıldığı yönünde görüşü olduğuna dikkat çeken Erhürman, her partiye düşen görevin Meclis'e ve hukukuna sahip çıkmak olduğunu ifade etti. Erhürman, " Biz görevimizin bilincindeyiz ve Meclis'e sonuna kadar sahip çıkacağız. Meydan boş değil!" dedi.

Erhürman'ın açıklaması şöyle:

"Bütün hukukçuların bildiği, bilmesi gereken şu: Bir işlemin hukuka aykırı olması başka bir şey, o işleme karşı yargı yolunun açık ya da kapalı olması başka bir şey.

Öztürkler ve heyeti Ankara’ya gidiyor Öztürkler ve heyeti Ankara’ya gidiyor

İşleme karşı yargı yolunun açık olup olmadığı tartışmasını şimdilik bir kenara bırakıyorum.

İşlem, yani üç çift mührün geçerli olduğu varsayımıyla adayın seçildiği yönünde tutulan tutanak hukuka aykırı mı? Meclis'te üç değerli hukukçu var. Üçünün de Meclis Başkanlığı'na hitaben yazdıkları yazılar üç çift mührün de geçersiz olduğunu açıkça söylüyor.

İçtüzükte var mı yok mu? Kim karar verecek buna? Meclis İçtüzüğü'nü yorumlama konusunda Meclis'teki hukukçulardan daha yetkili kim var? Onlar oy birliğiyle bu oylar geçersiz diyorlarsa, Meclis İçtüzüğünü görmezden geldikleri anlamı yüklenebilir mi bu görüşlere?

Meclis hukukçuları, başka pek çok hukukçu gibi bu çift mühürlü oylar geçersiz dediklerine göre, bu durumda işlem hukuka aykırı. Meclis'ten ne bekliyorsunuz?

Hukuka aykırı olduğunu bildiği ve kendisine Meclis hukukçularının oy birliğiyle bildirdiği bir işlemi hukuka uygun kabul etmesini mi? Bu noktada yargı yolunun açık olup olmamasının bir önemi var mı? Yani yargı yolunun kapalı olduğu durumlarda Meclis hukuka aykırı olduğunu bile bile işlem yapma yetkisine sahip mi? Anayasa'daki hukukun üstünlüğü ilkesinden bunu mu anlamak gerekir?

Beğenilsin beğenilmesin, Kıbrıs Türk halkının tek meclisi var. Bu Meclis'te bulunan her kişiye, her partiye düşen görev Meclis'e ve hukukuna sahip çıkmaktır.

Durum bu kadar açıkken Meclis'e sahip çıkılacak mı? Bizim yanıtımız net: Biz görevimizin bilincindeyiz ve Meclis'e sonuna kadar sahip çıkacağız.

Meydan boş değil!"

Editör: North Cyprus UK Yönetici2