CTP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, sosyal medya hesabından yaptığı dikkat çekici paylaşımıyla, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) üzerinden yürütülen dış politika söylemini ve iki devletlilik tezini eleştirdi.

Erhürman, KKTC’nin 2022 yılından bu yana Türk Devletleri Teşkilatı’nda gözlemci üye olduğunu hatırlatarak, geçtiğimiz hafta Özbekistan’da düzenlenen Avrupa Birliği-Orta Asya Zirvesi’ne dikkat çekti. Zirveye, AB’nin yanı sıra Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve ev sahibi Özbekistan katıldı.

“Tanınma umudu yerini tersine mesajlara bıraktı”

Zirve’nin 4 Nisan 2025 tarihli sonuç bildirgesinde, 4. maddede yer alan ifadeler üzerinden değerlendirme yapan Erhürman, bu ülkelerin, BM Güvenlik Konseyi’nin 541 ve 550 sayılı kararlarına güçlü bağlılıklarını yeniden teyit ettiğini vurguladı. Bu kararlar, KKTC’nin tanınmamasını öngörüyor.

KTMMOB Başkanı Tunç Adanır’dan Sert Çıkış: “Bölüm Sonu Sıkılama Levelini Aşarsak Oldu İşimiz” KTMMOB Başkanı Tunç Adanır’dan Sert Çıkış: “Bölüm Sonu Sıkılama Levelini Aşarsak Oldu İşimiz”

Ayrıca, Özbekistan, Kazakistan ve Türkmenistan’ın Güney Kıbrıs’a büyükelçi atadığını ifade eden Erhürman, bu gelişmelerin, KKTC’nin uluslararası alanda tanınması yönündeki umutların aksine bir tablo ortaya koyduğuna dikkat çekti.

“Gözlemci üyelikle açıldığı söylenen kapılar kapanıyor”

Erhürman, 2022’den bu yana TDT üzerinden “gözlemci üyelik tam üyeliğe dönüşecek” ve “bu tanınmanın adımıdır” şeklinde yapılan açıklamaların boşa çıktığını belirterek, “Geride bıraktığımız dört buçuk yılda, dünyayla ilişki kurma anlamında atılmış yegâne adım sayılabilecek Türk Devletleri Teşkilatı’nda gelinen nokta budur” ifadelerini kullandı.

“Geçiş noktalarına bile yeni kapı eklenemeyen dönem”

Paylaşımında iç politikaya da göndermede bulunan Erhürman, adadaki mevcut geçiş noktalarına dahi yeni bir nokta eklenemediğini, uluslararası alanda ise bırakın yeni kapılar açmayı, var olanların bile kapandığını söyledi. “Çözümsüzlük çözümdür” anlayışıyla hareket eden hükümetin, Kıbrıs Türk halkını “Sarayönü’ne hapseden bir vizyonsuzlukla” yönettiğini kaydetti.