Basına yansıyan haberlerden takip edebildiğimiz kadarıyla Kıbrıslı Rum Lider Sayın Nikos Hristodulidis kişisel bir inisiyatif alarak kadınların en az 6 ay en fazla ise 14 ay orduda gönüllü olarak hizmet etmesini sağlayacak bir yasa tasarısını gündeme taşımış.
"18-26 yaş arasındaki kadınların liseden mezun olduktan sonra askere alınabileceklerini ve sözleşmeli asker olabileceklerini" ifade eden Savunma Bakanı Vasilis Palmas ise, yaptığı açıklamada yeni yasal çerçevenin kadınlara ülkelerinin hizmetinde “daha eşit bir şekilde katkıda bulunma hakkı” vereceğini ifade etmiş. Ayrıca "gelecekteki astsubay kadrolarının yaklaşık yüzde 20'sinin kadınlar tarafından doldurulmasının hedeflendiğini" belirtmiş.
Kıbrıs Müzakerelerinin arifesinde böylesi bir yasanın gündeme taşınması bir kez daha gösteriyor ki, milliyetçilik ve militarizmi besleyen eril zihniyet, kadın hakları savunucularının ortaya koyduğu eşitlik taleplerini anlamak yerine, bu talepleri kendi patriarkal zihniyetlerini yeniden üretmek için kullanıyor. Tüm dünyada savaşın ve silahlanmanın faturasını en ağır şekilde ödeyen kadınların 20. Yüzyılın başından beridir ortaya koyduğu ve Birleşmiş Milletlerin 1325 sayılı kararı ile somutlaşan barış talebini görmezden gelen bu anlayışın adadaki çözüm sürecine hiç bir katkısının olmadığı bir gerçektir. Kıbrıslı kadınla, 2000'li yılların başından beridir BMGK 1325 sayılı karar doğrultusunda kadınların müzakere süreçlerine eşit ve etkin katılımı için çaba göstermektedir. Sayın Hristodulidis kadınların ülkelerine daha eşit bir şekilde katkıda bulunmalarını istiyorsa, Kıbrıslı Rum kızkardeşlerimizi orduya değil, müzakere masasına davet etmeli ve kadınların çözüm sürecine tam ve etkin katılımını sağlamalıdır. Kıbrıslı kadınlar olarak ihtiyacımız olan şey, daha çok silahlanma ve militarist faaliyetler değil, eşit yurttaşlar olarak ülkemiz hakkında söz hakkına sahip olmaktır.
Derya: Cinsiyet Eşitliği İstiyorsanız, Kadınları Orduya Değil Müzakere Masasına Davet Edin Sayın Hristodulidis
Bunlar da ilginizi çekebilir