DERİN DÜŞÜNCELERLE “DERİNYA KAPISI”

Mağusa’da uzun zamandan beri Derinya sınır kapısı sürekli gündemimizde olan bir konu. Mağusa’nın kurtuluşu Derinya’ya bağlanmış gibi…

Bu kurtuluş mücadelemizi hep birlikte Derinya’da tamamen sivil toplumun önderliğinde bir eylemle göstermeye çalıştık. Esnaf o gün kepenk kapatmış ve siyasi partilerin  tümü eyleme destek vermişti.

İnandık ki, Derinya kapısı açılınca bizdeki turist akışında fazlalık olacak; restorantlar, kafeler, mağazalar, hep birlikte aydınlık günlere çıkacağız. O kadar inandık ki oturup açılması için her gün bir söylem geliştirip; birilerine kızdık, birilerini protesto ettik. En çok da siyasileri… Çünkü eylem günü gelip destek vermişler daha sonra ise kimseden konu hakkında fazla bir şey duymamıştık ve halen duymuyoruz…

Mağusa esnafının kızgınlığı her geçen gün arttı.

Çünkü biz haklıyız! Derinya kapısı ya açılacak ya açılacak!

İlk gün de söyledim yine de ayni şeyleri söylüyorum. Demek ki ilk günden beri ayni yerdeyiz ki ben de takılıp kalmışım !

Sevgili dostlar, önemli olan kapıyı açmayı başarmak kadar kapı açılışına da hazır olmak!

Sıralıyorum;

Öncelikle Sur içi esnafının; gerek esnaf ve sanatkarlar birlikleri, gerekse yerel yönetimin önderliği ve desteğiyle satışlarının artması yönünde projeler geliştirilmesi gerekiyor. Gelen turistlere hitap edecek yerel ürünlerin belirlenmesi oldukça önemli…Bizim ülkemizde, bizim kültürümüze ait olmayan ürünlerin pazarlanması; kültürümüzü tanıtma konusunda daha fazla çaba sarf edilmesi yönünde hazırlık yapılmalı….

Fiyat politikası belirlenmeli.( Sur içinde bazı yerlerde fiyatların turist fiyatı olduğunu biliyor musunuz? )

Görüntü kirliliği yaratan boş, yıkık evlerin düzenlenebileceği yasa ve tüzüklerin çıkması gerekiyor.

Ve en önemlisi eski eserlerimiz ...Bu konuda söyleyebilecek o kadar çok şey var ki. Atıl durumdaki eski eserler, çevre düzenlemesi eksikliği, gelen turistleri hayal kırıklığına uğratıyor. Antik kent olarak markalaşma yolunda tarihi eserlerin gelen turistleri cezbetmesi ve ülkelerine dönüşte etkilendikleri kentimizi anlatmaları en büyük reklam aracı olacaktır. Gelen turistlerin en büyük şikayetlerinin çevre olduğunu düşünecek olursak bu konuda daha titiz olmamız gerekiyor.

Kısaca biz turistle kurtuluş beklerken, ters akışla karşılaşmadan, güneye gelen turist payımızı artırmamız gerekiyor.