Ülkenin içinde bulunduğu siyasi kutuplaşmadan duyduğu rahatsızlıktan dolayı yeni bir yol haritası belirlediğini söyleyen Serdar Denktaş, “Kıbrıslı Türk yarınını göremiyor. Ben ülkede uzlaşma sağlamak için çalışacağım. Halkın sorunlarını duyuracağım.”

Serdar Denktaş, Bayrak Radyosu’nda yayınlanan Aykırı Sohbetler programının konuğu oldu. Uzlaşmayı sağlamak üzerine çalışacağını belirten Denktaş, “Gelecek yıl özgürlüğümüze kavuşmamızın 50. yılı. 50 yıl önceki noktaya nasıl geldiğimize baktığımızda, birbirimize sarılarak, bir ortak noktada buluşarak geldiğimizi görüyoruz. Bugün ise tam tersi bir konumdayız. Bir sonraki 50 yıl daha kötüye gitmesin, gelecek 50 yıl çok daha iyiye gitsin diye bu adımları atmamız gerekir” şeklinde konuşan Denktaş, Kıbrıslı Türklerin yarınlarını göremez olduğunu, vatandaşların çocuklarına iyi bir gelecek sağlamak için onları yurt dışına göndermek dışında bir yol bulamadığını görmekten üzüntü duyduğunu belirtti.

Ülkenin konuşmaya ve diyalog kurmaya hiç olmadığı kadar ihtiyacı olduğunu vurgulayan Denktaş, “Diyalog kurmak ve ortak bir noktada buluşmak, görüşlerini terk etmek demek değildir. Benimle aynı sorunları gören insanların sayısının fazlalaştığını görüyorum. Ben de onların sesi olmaya çalışıyorum ve olmaya devam edeceğim” dedi. Siyasi kutuplaşmanın daha da sertleştiğine dikkat çeken Denktaş şunları söyledi; “Görüyoruz ki Kıbrıs melesinde tartışılan çözüm önerileri 50 yıldır çözüm getirmedi. Artık başka yollar konuşmalıyız. Ülkedeki siyasi kutuplaşma çözüm değil, sadece siyasal rant sağlıyor. Bunu gördükleri için de bu kutuplaşmayı daha da şiddetlendiriyorlar. “

Hava, sıcak ve nemli olacak Hava, sıcak ve nemli olacak

Denktaş, bir devlet için en önemli olan hususun kurumların yapısı ve aktarılabilirliği olduğuna dikkat çekti. Geçmişe ve kurumsal hafızaya sahip çıkılmadığı takdirde devletin yönetilemez hale geleceğini söyleyen Denktaş, “Tarihe ve kurumsal hafızaya sahip çıkmamak sürekli dikiz aynasına bakarak araba kullanmaya benzer. Gözünüz sürekli dikiz aynasında olursa kaza yapmanız kaçınılmazdır” dedi.