Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers, Economist Intelligence Unit’in açıkladığı Küresel Yaşanabilirlik Endeksi üzerinden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni değerlendirerek, çevre ve kültürel mirasın “talan zihniyetiyle” yok edildiğini öne sürdü.
Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin zihniyetini de eleştirerek, ülkenin her geçen gün yaşanabilir olmaktan daha da uzaklaştığını savundu.
Economist Intelligence Unit’in istikrar, sağlık hizmetleri, kültür, çevre, eğitim ve altyapı kategorilerinde 173 kenti değerlendirerek Küresel Yaşanabilirlik Endeksi’ne göre en yaşanabilir kentleri açıkladığını bildiren Rogers, pandemi dönemi dönüm noktası olabilecekken, yöneticilerin zihniyetinin bu süreç hiç yaşanmamış gibi talan zihniyetini artırarak sürdürdüğünü iddia etti.
"Gerek meclis kürsüsü gerek basın yayın organları ve sosyal medyadan yıllardır sürekli uyarıyoruz ama üç maymunu oynamaya ve ülkemizi her geçen gün yaşanabilir olmaktan uzaklaştırmaya devam ediyorlar.” diyen Rogers, “Teknecik’ten çıkan kara dumanlar bile normalleştirildi” ifadelerini kullandı.
Rogers, Güngör çöplüğü ve denize akan kanalizasyon sorununa da değinerek "Enerji yatırımı yapılması zorunluluğu yıllardır konuşuluyor ama onların başka planları var diye parmak kıpırdatmıyorlar. Kopenhag’da gemilerin gezdiği kanallardan su bile içilebilirken biz kıyılarımızdan denize girerken on defa düşünüyoruz” dedi.
Hükümeti kültür ve sanat konularında “kılını kıpırdatmamakla” ve kültürel mirasa saygı göstermemekle de suçlayan Rogers, şunları kaydetti:
“Girne Antik Limanı’nda yaşananlar bir utançtır. Akdeniz’de Lüzinyan devrinden kalan tek antik limanın ülkemizde bulunması şansımız, ancak bu limanı restore ederken ne hikmetse hükümet Anıtlar Yüksek Kurulu’na (onlar da ne yapıyor belli değil) başvurmayı düşünmemiş, aylar sonra betonlar dökülünce sormaya karar vermiş! Elbette herkes şüphe ile yaklaşır, altında bir şey arar. Bu betonların dökülüp kırılması ile devleti zarara uğratanlar soruşturulacak mı? Mare Monte yanında bulunan 3000 yıllık Lambousa Krallığı kaya mezarları da gene bu hükümet döneminde özel bir şirkete Bakanlar Kurulu kararı ile verildi. Kültürel mirasa saygı göstermek yerine Apostolos Andreas Manastırı’na mescit yapılıyor. Bu listeyi uzatmak mümkün, özetle söylenebilecek şu ki var olan kültürel mirası değil korumak, talan etmekle uğraşan bir zihniyetle karşı karşıyayız.”
Rogers, ülkenin bir diğer sıkıntısının ise altyapı olduğun belirterek, kontrolsüz nüfus akışı, toplu taşımacılığın yetersizliği, imar planlarının eksikliği konularında eleştirilerde bulundu. Rogers, “Işıksız zifiri karanlık yollarda her gün insanlar ölüyor. Ama hükümet edenler, buna da gözünü kapamaya devam ediyor. İmar planlarını değil yapmak, yapılanları da yürürlüğe koymamayı marifet sayıyor bizi yönetenler. Ercan konusuna girmeyeceğim, zaten yaşananlar ortada” dedi.
Okulların açılmasına kısa bir zaman kaldığını hatırlatan Bağımsız milletvekili Rogers, okulların iyileştirilmesine ilişkin hala tek bir adım atılmadığını ifade etti. Eğitim ve sağlık başlıklarının en çok konuşulan ama hiçbir şey yapılmayan konular olarak niteleyen Rogers, “Eğitim Bakanı kendi denetim ve gözetiminde verilmesi gereken din eğitimini yaz aylarında resmi yazı ile camilerde kuran kursları olarak verilmesine izin vermiş. Hastalar ilaç bulamıyor. Çok ve büyük bina yapmayı kalkınma zannedenler devleti, ülkeyi yıllardır zarara sokan uygulamalara devam ediyor. Bu listede eksik var fazla yok. Çevreyi ve kültürel mirası ayaklar altına alıp, peşkeş çekmek ve yok etmek için adeta yarış halindeler. İnsanımız dur demeye çalışmaktan yorulmuş, umutsuz. Gelecek nesillere bırakacağınız bu mu? Düşün artık bu halkın yakasından, talan zihniyetinizi de alın ve gidin” dedi.