Geçtiğimiz Pazar günü Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Vad Medeni yakınında bir üs kurdu. Saldırılar, çoğu yerinden edilmiş binlerce insanın Sudan'ın ikinci büyük şehrinden ve eski yardım dağıtım merkezinden kaçmasına neden oldu.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk konuyla ilgili yaptığı açıklamasında, “Son birkaç gün içinde Sudan Silahlı Kuvvetleri ile Vad Medeni'deki HDK arasındaki çatışmalarda yaygın suiistimaller ve insan hakları ihlallerine ilişkin tekrarlanan raporlardan derin endişe duyuyorum” ifadelerini kullandı.
Türk, yaklaşık yarım milyon yerinden edilmiş insanı barındıran El Cezire eyaletindeki "korkunç" insani durumla ilgili endişelerini de dile getirdi.
15 Nisan’da Sudan’ds ordu komutanı Abdulfettah el Burhan ile HDK lideri Muhammed Hamdan Dagalu (Hamideti) arasında savaşın başlamasıyla Vad Medeni şehri (Hartum’un 180 km güneyinde) binlerce yerin edilmiş kişi için güvenli bir sığınak haline geldi.
BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), yaptığı açıklamada, 270 bini insani yardıma muhtaç olmak üzere yarım milyondan fazla insanın buraya sığınmasının ardından kent nüfusunun 700 bin kişiye ulaştığını açıkladı.
Şarku’l Avsat’ın OCHA’dan aktardığı açıklamada 15-19 Aralık tarihleri arasında Vad Medeni'de aralarında sağlık ekiplerinin de bulunduğu onlarca sivil öldürüldü; çok sayıda sivil de yaralandı. Türk, bu saldırılardan bazılarının etnik kökenli olduğunun iddia edildiğini aktardı.
Türk ayrıca sakatlama, yağma ve hastaneye saldırı haberlerine de dikkat çekti.
Açıklamasında her iki tarafında onlarca insani gözaltına aldığını bunlardan bazılarının ise etnik ve aşiret mensubu olduğuna dikkati çeken Türk, ordu ve HDK’yı uluslararası insancıl hukuka ve insan hakları hukukuna saygı göstermeye çağırdı.
Tarafların sivilleri koruması gerektiğini vurgulayan Türk, sağlık personeli gibi özel olarak korunan kişiler de dahil olmak üzere siviller ve hastanelerin hedef alınmasının yasak olduğunu söyledi.
Türk, kritik durumlarda çalışmaları önem taşıyan insani yardım çalışanlarının yanı sıra insan hakları savunucularının da korunması gerektiğini, sivillerin son derece ihtiyaç duydukları insani yardımı almalarının sağlanması gerektiğini aktardı.