Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Michael O’Flaherty, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve ardından başlayan protestolara yönelik orantısız müdahalelere sert tepki gösterdi. Pazartesi gecesi yayınladığı açıklamada, Türk yetkililere “ifade ve toplanma özgürlüğü” konusunda insan haklarına saygı gösterme çağrısı yaptı.
O’Flaherty, Türkiye’de son günlerde protestolara getirilen baskıları, polisin orantısız güç kullanımını ve bilgi akışına yönelik kısıtlamaları endişeyle takip ettiğini belirterek, “Avrupa Konseyi bu gelişmeleri kınamaktadır” dedi. İstanbul, Ankara ve İzmir’de barışçıl protestoculara yönelik tazyikli su, biber gazı ve ses bombası kullanıldığına dair haberlerin geldiğini kaydeden Komiser, şiddetin kabul edilemez olduğunu vurguladı:
“Bazı protestocular tarafından gerçekleştirilen şiddet eylemleri, polisin aşırı güç kullanmasını haklı çıkarmaz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadına göre, güç kullanımı son çare olmalı ve orantılılık ilkesi gözetilmelidir.”
Basına Baskı ve Sansür Endişesi
O’Flaherty, gazetecilerin de gözaltına alınması ve protestoları haberleştirirken engellenmesi konusunda büyük endişe duyduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Gazeteciler ve medya çalışanları, mesleki görevlerini yerine getirirken baskı altına alınmamalıdır. Özgür basın, demokrasinin temel taşlarından biridir.”
Avrupa’dan Tepkiler: “Türkiye, Demokratik Değerleri Korumalı”
Avrupa Komisyonu da yaptığı açıklamada, İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından Türkiye’nin “yerleşik demokratik geleneklerine bağlılığı” konusunda ciddi soru işaretleri doğduğunu belirtti. Ancak Komisyon doğrudan bir kınama ifadesi kullanmaktan kaçındı.
Avrupa Konseyi ise Euronews’e yaptığı açıklamada İmamoğlu’nun tutuklanmasını “şiddetle kınadığını” vurguladı. AB Konseyi, İmamoğlu’nu “gelecekteki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ana adaylarından biri” olarak nitelendirerek, sürecin siyasi bir baskı operasyonu olduğuna işaret etti.
“Demokratik yollarla seçilmiş bir belediye başkanının, cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde böyle bir gözaltına maruz kalması kabul edilemez.”
“Bu süreç, İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesiyle başlamış ve CHP’nin aday belirleme süreciyle aynı döneme denk gelmiştir.”
AP ve Avrupa Sosyalistleri Partisi’nden (PES) Sert Açıklamalar
Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, X hesabından yaptığı paylaşımda, İmamoğlu’nun 100 kişiyle birlikte gözaltına alınmasına ve 4 günlük gösteri yasağına sert tepki gösterdi.
“Tam bir otoriter devlete doğru hızla gidiliyor.”
Avrupa Parlamentosu’ndaki Avrupa Sosyalistleri Partisi (PES) de İmamoğlu ve 100 kişinin tutuklanmasını kınadı. PES lideri Luca Menesini, “Bu, milletin iradesine açık bir darbedir. Erdoğan rejiminin hedef aldığı tüm ilerici belediye başkanlarının yanındayız” dedi.
Sansür ve Sosyal Medya Kısıtlamaları
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri O’Flaherty, Türkiye’de protestolar sırasında bazı sosyal medya hesaplarının engellenmesi ve bant genişliği kısıtlamalarıyla bilgiye erişimin ciddi şekilde sınırlandırılmasına da değindi.
“Yetkililer, halkın bilgi alma ve verme hakkını korumalıdır. Sosyal medya kısıtlamaları ve internet sansürü, demokratik bir toplumda kabul edilemez.”
O’Flaherty, protestolar nedeniyle gözaltına alınan vatandaşların serbest bırakılması çağrısında bulunarak, Türkiye’nin insan hakları yükümlülüklerine bağlı kalması gerektiğini belirtti.
“Otoriter Devlete Tam Gaz”
Avrupa’nın çeşitli kurumlarından gelen tepkiler, Türkiye’nin demokratik değerlerden uzaklaştığı yönünde birleşiyor. Avrupa Birliği ve Avrupa Parlamentosu, Türkiye’nin Avrupa ile bağlarını ancak demokrasiye açık bir taahhütle koruyabileceğini vurguluyor.