Ülkemizde uzun süredir devam eden ilaç sıkıntısı, yeniden kritik bir boyuta ulaşıyor.
Özellikle Avrupa Birliği (AB) ve İngiltere’den ithal edilen ilaçlarda yeni bir kriz yaşanması bekleniyor.
Eczacılar Birliği Başkanı Umut Öksüz, ilaç tedarikinde yaşanan sorunların giderek derinleştiğine dikkat çekerek, önümüzdeki iki hafta içinde ciddi bir kriz yaşanabileceği uyarısında bulundu.
AB VE İNGİLTERE İLAÇ İHRACATINI SINIRLIYOR
Öksüz, katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamada, Avrupa ve İngiltere’nin ilaç ihracatına öncelik verirken kendi vatandaşlarını öncelediğini ve bu durumun KKTC gibi küçük pazarlarda ciddi sıkıntılar yarattığını belirtti.
Öksüz, önümüzdeki haftalarda bu durumun daha da kötüleşeceğini kaydetti;
“Önümüzdeki 1-2 hafta içinde ilaç krizi olacak. Bunu bekliyorduk. Bir haftadır AB’den gelen ilaçlarda tedarik sorunları yaşanıyordu, şimdi İngiltere’den gelen ilaçlarda da ihracatta sıkıntılar var. Ülkeler, öncelik olarak kendi vatandaşlarına yönelik ilaç tedariğini sağlıyor ve bu sorun bizim kapımıza dayandı.”
KKTC’deki ilaç sıkıntısı, yalnızca ithal ürünlerde değil, genel anlamda sağlık sektöründe uzun süredir kronik bir sorun olarak devam ediyor.
Eczanelerde birçok temel ilacın bulunamaması, hastaların ilaçlarını zamanında temin edememesi, özellikle kronik rahatsızlıklara sahip bireyleri olumsuz etkiliyor.
Sağlık Bakanlığı yetkilileri, bu sorunun farkında olduklarını belirtmelerine rağmen, çözüm önerileri yetersiz kalıyor.
HASTALAR ENDİŞELİ
Öksüz’ün açıklamalarından sonra, ilaç temininde yaşanacak sıkıntıların hastalar üzerinde yaratacağı endişe de giderek artıyor.
Özellikle kronik rahatsızlıkları olan kişiler için gerekli olan ilaçların bulunamaması, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Vatandaşlar, sağlık sistemindeki eksikliklere karşı yetkililerin acil eylem planı geliştirmesini bekliyor.
İlaç krizi, sadece ilaç tedarikiyle sınırlı kalmayıp aynı zamanda sağlık hizmetlerinin genel erişilebilirliği ve kalitesinde de olumsuz etkiler yaratabilir.
Eczacılar Birliği, bu konuda hükümetin daha proaktif adımlar atması gerektiğini vurgularken, kriz derinleşmeden acil müdahalede bulunulması çağrısında bulunuyor.
